A
admin
Guest
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın bütçesine ait görüşmelerde; “Bu bakanlığı, vakıflar ve cemaatler yönetiyor. Hatta bu bakanlık onların içinde yer kapma, güç savaşına sahne oluyor. 15 Temmuz’dan evvel FETÖ vardı, onun boşalttığı alanlara bu vakıflar ve cemaatler geldi. Bu vakıf ve cemaatler artık bir ulusal güvenlik sorunudur” dedi.
Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifi üstündeki görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komitesi’nde görüşülüyor.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin “aslan payı” olarak söylendiğini anımsatırken, “halbuki dikkatli bakıldığında bu tez gerçeklerle uyuşmamaktadır. Tersine hem Ulusal Eğitim Bakanlığı bazında birebir vakitte üniversiteler bazında, eğitimin problemlerini çözme ufku bulunmayan bir bütçe teklifi ile karşı karşıyayız” dedi.
“Yüzde 15,6 oranında hisse muhtaçlıkları karşılamaktan uzaktır”
Ulusal Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Heyeti, Yükseköğretim Kalite Heyeti, Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlükleri bütçeleri toplamı 2022 yılı için 273,5 milyar TL, Ulusal Eğitim Bakanlığı bütçesi ise 189 milyar 10 milyon TL olarak öngörüldüğünü belirten Girgin, “MEB bütçesinin gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı 2014 yılında yüzde 3,19 iken 2022 yılında yüzde 2,39’a gerilemiştir. MEB bütçesinin merkezi bütçe ortasındaki hissesi 2015 yılında yüzde 13.11 iken, 2022’de ise yüzde 10,79’a gerilemiştir. Nüfusumuzun yüzde 31,12’sinin öğrenci olduğu düşünüldüğünde, GSYH’dan yüzde 3,47, merkezi idare bütçesinden ise yüzde 15,6 oranında hisse ayrılması gereksinimleri karşılamaktan uzaktır” diye konuştu.
Girgin, Ulusal Eğitim Bakanlığı bütçesinden yatırımlara ayrılan hissenin, AKP iktidarı periyodunda azalma eğilimi gösterdiğini belirtip, şunları söylemiş oldu:
“AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan hisse yüzde 17,18 iken, 2020 yılı itibariyle bu oran yüzde 4,65’e gerilemiş, 2022 yılında ise yüzde 8,05 olması öngörülmüştür.”
“Ahlak anlayışı, bayanlara ve erkeklere ait cinsiyetçi davranış biçimlerini çocuk yaştan itibaren aşılamaktadır”
Taban fiyat ve açlık hududuna değinen Girgin, şunları söylemiş oldu:
“Aileler çocuklarını değil özel okullara, devlet okullarına bile göndermede zorlanmaktadır. Ülkemizde bölgeler içindeki eşitsizlikler, okullaşma ve okulların sahip oldukları imkanlardaki eşitsizlik, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin maruz kaldığı eşitsizlik, toplumsal cinsiyet, toplumsal sınıf, din ve inanç özgürlüğü temelinde dayatılan farklı tavırlar eğitim hayatının normallerine dönüşmüştür. Ayrıca, ülkemizde eğitim yüklü olarak erkek hükümran kıymetlerle şekillenmektedir. Bu ahlak anlayışı, bayanlara ve erkeklere ait cinsiyetçi davranış biçimlerini çocuk yaştan itibaren aşılamaktadır.”
“Bu eğitimin maksadı, bayanları ve erkekleri küçüklükten itibaren fıtratına uygun yetiştirmektir”
Bakanlığın ders kitaplarını da eleştiren CHP’li Girgin, “Ders kitaplarında bayan ve adamların rolleri ile ilgili fotoğraflar bu anlayışı göstermektedir. Bu eğitimin hedefi, bayanları ve erkekleri küçüklükten itibaren fıtratına uygun yetiştirmektir. Kimsenin dini inancı, etnik kimliği, lisanı, cinsiyeti ve cinsel yöneliminden dolayı baskı görmediği, herkes için erişilebilir bir eğitim talebinde ısrarcı olmak, bir ortada yaşayabilmemizin şayet olmazsa olmaz şartlarından biridir” dedi.
“Bu bakanlığı ona yönettirmediler, size de yönettirmeyecekler”
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, yeni nazaranvinde Bakan Özer‘e muvaffakiyetler diledi. Adıgüzel, “Daha evvelki bakan Ziya Selçuk’a da yapmıştım. ‘Sizden beklenti yüksek. Sizi kamuoyunun, basının önüne koyacaklar lakin arttan her işi çevirecekler’ demiştim. Motamot o denli oldu, bu bakanlığı ona yönettirmediler, size de yönettirmeyecekler” dedi.
“Bu vakıf ve cemaatler artık bir ulusal güvenlik sorunudur”
Adıgüzel, “Peki bu bakanlığı kimler yönetiyor? Bu bakanlığı, vakıflar ve cemaatler yönetiyor. Hatta bu bakanlık onların içinde yer kapma, güç savaşına sahne oluyor. 15 Temmuz’dan evvel FETÖ vardı, onun boşalttığı alanlara bu vakıflar ve cemaatler geldi. O gün söylemiş ve uyarmıştık, bir daha uyarıyoruz. Bu vakıf ve cemaatler artık bir ulusal güvenlik sorunudur” diye konuştu.
“Öğretim nazaranvlisi başına Almanya’da 12, Türkiye’de 45 öğrenci düşüyor”
CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, kurulda kelam alarak şunları söylemiş oldu:
“Üniversitelerimiz ile ilgili bir kıymetlendirme yapmak istiyorum. 2004 yılından itibaren üniversite sayımız süratle arttı. 207’ye ulaştı şu anda. Lakin akademisyen sayısı artışına baktığımız vakit üniversitelerin artış suratına akademisyen sayısının epey yetişebildiğini söyleyemeyiz. Kolay değil natürel ki. Büyük bütçelerle, büyük vakit harcayarak, büyük emeklerle akademisyen yetiştiriyoruz. Bu bağlamda bu suratı yetişmemizi son derece olağan. Öğretim nazaranvlisine düşen öğrenci sayısına baktığımızda öteki ülkelerle birkaç kıyaslama yapacak olursak, örneğin Almanya’da bir öğretim bakılırsavlisi başına 12, Fransa’da 16, İtalya’da 20, Portekiz’de 14… Öbür ülkelerde de misal öğrenci düşerken şu anda Türkiye’de 45 öğrenci düşüyor. Akademisyenlerimizin akademik çalışmalarını özgürce yürütecekleri ortamlar maalesef giderek yok edildiği için bu çalışmaları da epey özgür bir biçimde yapabildikleri, kâfi biçimde de yayın çıkarabildiklerini söylemeyeyiz.”
“Öğretmen Meslek Kanunu, vaadi ne vakit yerine gelecek?”
Öğretmenlerin problemlerine değinen CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Öğretmenlerin sıkıntılarını çözeceksek, öğretmenlerin muhtaçlığı olan 3600 ek göstergeyi çıkarmalısınız. Öğretmen Meslek Kanunu, Recep Tayyip Erdoğan’ın da vaatleri içindedır. Ne vakit bu vaat yerine gelecek?” diye sordu. (ANKA)
Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın 2022 Yılı Bütçe Kanun Teklifi üstündeki görüşmeler, TBMM Plan ve Bütçe Komitesi’nde görüşülüyor.
CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütçesinin “aslan payı” olarak söylendiğini anımsatırken, “halbuki dikkatli bakıldığında bu tez gerçeklerle uyuşmamaktadır. Tersine hem Ulusal Eğitim Bakanlığı bazında birebir vakitte üniversiteler bazında, eğitimin problemlerini çözme ufku bulunmayan bir bütçe teklifi ile karşı karşıyayız” dedi.
“Yüzde 15,6 oranında hisse muhtaçlıkları karşılamaktan uzaktır”
Ulusal Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Heyeti, Yükseköğretim Kalite Heyeti, Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlükleri bütçeleri toplamı 2022 yılı için 273,5 milyar TL, Ulusal Eğitim Bakanlığı bütçesi ise 189 milyar 10 milyon TL olarak öngörüldüğünü belirten Girgin, “MEB bütçesinin gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranı 2014 yılında yüzde 3,19 iken 2022 yılında yüzde 2,39’a gerilemiştir. MEB bütçesinin merkezi bütçe ortasındaki hissesi 2015 yılında yüzde 13.11 iken, 2022’de ise yüzde 10,79’a gerilemiştir. Nüfusumuzun yüzde 31,12’sinin öğrenci olduğu düşünüldüğünde, GSYH’dan yüzde 3,47, merkezi idare bütçesinden ise yüzde 15,6 oranında hisse ayrılması gereksinimleri karşılamaktan uzaktır” diye konuştu.
Girgin, Ulusal Eğitim Bakanlığı bütçesinden yatırımlara ayrılan hissenin, AKP iktidarı periyodunda azalma eğilimi gösterdiğini belirtip, şunları söylemiş oldu:
“AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan hisse yüzde 17,18 iken, 2020 yılı itibariyle bu oran yüzde 4,65’e gerilemiş, 2022 yılında ise yüzde 8,05 olması öngörülmüştür.”
“Ahlak anlayışı, bayanlara ve erkeklere ait cinsiyetçi davranış biçimlerini çocuk yaştan itibaren aşılamaktadır”
Taban fiyat ve açlık hududuna değinen Girgin, şunları söylemiş oldu:
“Aileler çocuklarını değil özel okullara, devlet okullarına bile göndermede zorlanmaktadır. Ülkemizde bölgeler içindeki eşitsizlikler, okullaşma ve okulların sahip oldukları imkanlardaki eşitsizlik, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin maruz kaldığı eşitsizlik, toplumsal cinsiyet, toplumsal sınıf, din ve inanç özgürlüğü temelinde dayatılan farklı tavırlar eğitim hayatının normallerine dönüşmüştür. Ayrıca, ülkemizde eğitim yüklü olarak erkek hükümran kıymetlerle şekillenmektedir. Bu ahlak anlayışı, bayanlara ve erkeklere ait cinsiyetçi davranış biçimlerini çocuk yaştan itibaren aşılamaktadır.”
“Bu eğitimin maksadı, bayanları ve erkekleri küçüklükten itibaren fıtratına uygun yetiştirmektir”
Bakanlığın ders kitaplarını da eleştiren CHP’li Girgin, “Ders kitaplarında bayan ve adamların rolleri ile ilgili fotoğraflar bu anlayışı göstermektedir. Bu eğitimin hedefi, bayanları ve erkekleri küçüklükten itibaren fıtratına uygun yetiştirmektir. Kimsenin dini inancı, etnik kimliği, lisanı, cinsiyeti ve cinsel yöneliminden dolayı baskı görmediği, herkes için erişilebilir bir eğitim talebinde ısrarcı olmak, bir ortada yaşayabilmemizin şayet olmazsa olmaz şartlarından biridir” dedi.
“Bu bakanlığı ona yönettirmediler, size de yönettirmeyecekler”
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, yeni nazaranvinde Bakan Özer‘e muvaffakiyetler diledi. Adıgüzel, “Daha evvelki bakan Ziya Selçuk’a da yapmıştım. ‘Sizden beklenti yüksek. Sizi kamuoyunun, basının önüne koyacaklar lakin arttan her işi çevirecekler’ demiştim. Motamot o denli oldu, bu bakanlığı ona yönettirmediler, size de yönettirmeyecekler” dedi.
“Bu vakıf ve cemaatler artık bir ulusal güvenlik sorunudur”
Adıgüzel, “Peki bu bakanlığı kimler yönetiyor? Bu bakanlığı, vakıflar ve cemaatler yönetiyor. Hatta bu bakanlık onların içinde yer kapma, güç savaşına sahne oluyor. 15 Temmuz’dan evvel FETÖ vardı, onun boşalttığı alanlara bu vakıflar ve cemaatler geldi. O gün söylemiş ve uyarmıştık, bir daha uyarıyoruz. Bu vakıf ve cemaatler artık bir ulusal güvenlik sorunudur” diye konuştu.
“Öğretim nazaranvlisi başına Almanya’da 12, Türkiye’de 45 öğrenci düşüyor”
CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, kurulda kelam alarak şunları söylemiş oldu:
“Üniversitelerimiz ile ilgili bir kıymetlendirme yapmak istiyorum. 2004 yılından itibaren üniversite sayımız süratle arttı. 207’ye ulaştı şu anda. Lakin akademisyen sayısı artışına baktığımız vakit üniversitelerin artış suratına akademisyen sayısının epey yetişebildiğini söyleyemeyiz. Kolay değil natürel ki. Büyük bütçelerle, büyük vakit harcayarak, büyük emeklerle akademisyen yetiştiriyoruz. Bu bağlamda bu suratı yetişmemizi son derece olağan. Öğretim nazaranvlisine düşen öğrenci sayısına baktığımızda öteki ülkelerle birkaç kıyaslama yapacak olursak, örneğin Almanya’da bir öğretim bakılırsavlisi başına 12, Fransa’da 16, İtalya’da 20, Portekiz’de 14… Öbür ülkelerde de misal öğrenci düşerken şu anda Türkiye’de 45 öğrenci düşüyor. Akademisyenlerimizin akademik çalışmalarını özgürce yürütecekleri ortamlar maalesef giderek yok edildiği için bu çalışmaları da epey özgür bir biçimde yapabildikleri, kâfi biçimde de yayın çıkarabildiklerini söylemeyeyiz.”
“Öğretmen Meslek Kanunu, vaadi ne vakit yerine gelecek?”
Öğretmenlerin problemlerine değinen CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Öğretmenlerin sıkıntılarını çözeceksek, öğretmenlerin muhtaçlığı olan 3600 ek göstergeyi çıkarmalısınız. Öğretmen Meslek Kanunu, Recep Tayyip Erdoğan’ın da vaatleri içindedır. Ne vakit bu vaat yerine gelecek?” diye sordu. (ANKA)