A
admin
Guest
Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 1973’te kabul edilen Ulusal Eğitim Temel Kanunu’nun ‘Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili idare nazaranvlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir’ unsurunun, yasalaşma yolundaki Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda çıkartılacağını söylerken, “Devlet, eğitimi tarikatlara teslim edecek” dedi.
Pehlivan,“yeni kanunla devletin eğitimi denetlemekten vazgeçtiğini” söylemiş olduği yazısında şunları kaydetti:
AKP’nin Meclis’e gelen teklifinde, unsurdaki ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nca seçilirler’ sözü kanundan çıkarılıyor. Bu da şu demek oluyor: Öğretmenleri diğer kurumlar seçecek! Sanki öğretmenlerin oturduğu mülakat masasında MEB çalışanı olmayacaksa kim olacak? Hatırlayın, askeri öğrenci alım komitelerinde SADAT irtibatlı bir ismin dahi bakılırsav yaptığı ortaya çıkmıştı. bu biçimde şu ihtimal yok mu: Işıkçı ve Nakşi tarikat vakıflarıyla, TÜRGEV ve ENSAR üzere kurumlarla daima protokol imzalayan MEB, okuldaki öğretmenin seçimini de onların eline bırakmaz mı?
…
Bundan 98 yıl evvel kabul edilen ihtilal kanunlarından Tevhid-i Tedrisat yardımıyla eğitim tek çatı altında toplandı. Tekke ve zaviyelerin yasaklanmasının altyapısı da bu kanundu. bir daha dikkatleri çekmedi. İşte Tevhid-i Tedrisat’ın da gereği olan mevcut maddedeki ‘devlet’ sözü, AKP’nin isteğiyle artık kanundan çıkarılıyor. Yani şu demek oluyor: ‘Öğretmenin misyon yaptığı her ‘eğitim’ kurumu illa da devletin kontrolünde olmak zorunda değil!’ Hani ‘Tarikatlar kapatılmasın, denetlensin’ diyenler var ya… Biri de çıkıp bu yeni kanunla devletin eğitimi denetlemekten vazgeçtiğini görmüyor. Hatta dini yapılanmaların daha da yasallaştığı fark edilmiyor: Bir tarikatın kendi eğitim sistemini yaratıp kendi ‘medreselerinde’ çocukları teslim almasının önü açılıyor.
Pehlivan,“yeni kanunla devletin eğitimi denetlemekten vazgeçtiğini” söylemiş olduği yazısında şunları kaydetti:
AKP’nin Meclis’e gelen teklifinde, unsurdaki ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nca seçilirler’ sözü kanundan çıkarılıyor. Bu da şu demek oluyor: Öğretmenleri diğer kurumlar seçecek! Sanki öğretmenlerin oturduğu mülakat masasında MEB çalışanı olmayacaksa kim olacak? Hatırlayın, askeri öğrenci alım komitelerinde SADAT irtibatlı bir ismin dahi bakılırsav yaptığı ortaya çıkmıştı. bu biçimde şu ihtimal yok mu: Işıkçı ve Nakşi tarikat vakıflarıyla, TÜRGEV ve ENSAR üzere kurumlarla daima protokol imzalayan MEB, okuldaki öğretmenin seçimini de onların eline bırakmaz mı?
…
Bundan 98 yıl evvel kabul edilen ihtilal kanunlarından Tevhid-i Tedrisat yardımıyla eğitim tek çatı altında toplandı. Tekke ve zaviyelerin yasaklanmasının altyapısı da bu kanundu. bir daha dikkatleri çekmedi. İşte Tevhid-i Tedrisat’ın da gereği olan mevcut maddedeki ‘devlet’ sözü, AKP’nin isteğiyle artık kanundan çıkarılıyor. Yani şu demek oluyor: ‘Öğretmenin misyon yaptığı her ‘eğitim’ kurumu illa da devletin kontrolünde olmak zorunda değil!’ Hani ‘Tarikatlar kapatılmasın, denetlensin’ diyenler var ya… Biri de çıkıp bu yeni kanunla devletin eğitimi denetlemekten vazgeçtiğini görmüyor. Hatta dini yapılanmaların daha da yasallaştığı fark edilmiyor: Bir tarikatın kendi eğitim sistemini yaratıp kendi ‘medreselerinde’ çocukları teslim almasının önü açılıyor.