Spor Toto Muhteşem Lig’de şampiyonluğunu ilan eden Trabzonspor’da Lider Ahmet Ağaoğlu biroldukça bahiste kıymetli açıklamalarda bulundu. İşte bordo-mavili kulübün liderinin Fanatik’e verdiği röportaj şu biçimde…
bakılırsave birinci geldiğinizde “3 yıl verin, 4. sene bizi alkışlayacaksınız” dediniz ve yaptınız. Bu kelamı verirken neyi hesapladınız ve sözünüzü tutmuş olmanın rahatlığı nasıl bir his?
Kulübü teslim aldığımızda nelerle karşılaşacağımızı bilerek geldik. Sportif, idari ve ekonomik manada tüm duruma hakimdik. Tüm sorunların ortadan kalkması için gerekli müddet 3-4 yıldı bana bakılırsa. O denli de oldu. Şampiyonluğa oynayacak yapıya kavuştuk. Aslında hesapta pandemi yoktu. Bize ve tüm gruplara hem finansal hem sportif manada epeyce ivme kaybettirdi. örneğin galibiyete 800 bin Euro alıyorduk ligde, 180 bin Euro’ya düştü. 2019’da eser satışlarını 3’e katlamıştık. Seyirci hasılatı uygun noktadaydı, ortalama 30-32 bindi. Şayet pandemi süreci olmasaydı tahminen bugün yaşadığımız memnunluğu daha erkene bile çekebilirdik. Olsun, nihayetinde kelamımızı tutmanın rahatlığı var. Fakat önümüzdeki 1-2 sene hayli da rahat olmayacak idare bazında. Zira yalnızca futbol değil, tüm bölümlerin toparlanması kolay değil. Bunun farkındayız. Kelamımızı tutmanın haricinde bir rahatlama asla yok.
“Kıyaslanamayacak bir sevinç yaşadım”
Açıklamalarınızda daima sakin ve sabırlı demeçler verdiniz lakin içten içe ‘galiba oluyoruz’ diye ne vakit söylemiş olduniz?
9. haftadan daha sonra (3-1 kazanılan Fenerbahçe maçı) planladığımız üzere gidiyoruz, inşallah bir aksilik olmayacak dedim. Şubat ayının 2. haftasından daha sonra ise bu iş tamam dedim.
Dile kolay yılların hasreti, kaçan şampiyonluklar, yitirilen hayatlar ve vuslat. Şampiyon olduğunuzdaki hisleriniz nasıldı? Bu sevinci, omurunuzdaki en keyifli olduğunuz hangi anlarla kıyaslayabilirsiniz?
Camia hayli acı çekti ve bize epeyce acı çektirdiler. Çok hakkımız yendi. Ben inançlı bir beşerim. Bu kadar insanın hakkına göz diktiğiniz yerde, Allah bunun hesabını gün gelir sorar. Lakin Allah bunun hesabını soracak diye sizin bir köşede beklemeniz gerçekçi yaklaşım olmaz. İntihar edenler oldu, maça giderken hayatını kaybedenler oldu, bizi şampiyon yapmayacaklar diye Eskişehir maçından daha sonra kalp krizi geçiren Mustafa ağabeyimiz var. Şampiyonluktan daha sonra 7 mezarı ziyaret ettim, daha da edeceğim. Çok göz yaşı döktük. Acıları en derinden yaşadığımız günlerin birinde “Allah’ım bana bir gün bu kadronun şampiyonluğunda hisse sahibi olmayı nasip et” diye temennide bulunmuştum. Bu dileğimin gerçekleşmesinin memnunluğu anlatılamaz. yıllardır resmi olarak kupanın havaya kalkmasını bekleyen milyonlarca insanın beklentisine, bize vermiş oldukları takviyeye ve ortadan yıllar geçmesine karşın içlerinde sönmeyen o Trabzonspor sevgisine karşılığını vermiş olmanın yarattığı memnunluk, evlendiğiniz gün yahut çocuğunuzun doğduğu günle kıyaslamak ne kadar yanlışsız bilmiyorum. Onlar sizi ve ailenizi ilgilendiren şeyler. Lakin milyonları memnun etmenin sevinci isimlendirilemez, teraziye koyulamaz, ölçülemez. Bunun karşılığı yok.
“Bazıları fazlaca kıskanıyor!”
Kutlamalar tüm dünyada konuşuldu… Porto taraftarları bile Trabzonspor’u örnek aldı. Kutlamaların bu derece ses getirmesini bekliyor muydunuz?
İçindeki o ateş hiç sönmeyen, fazlaca farklı bir taraftar kitlesine sahibiz. Trabzonspor sevdalıların ekibe olan bağlılıkları ve aidiyet hislerinin örneği yok. Hafta sonu 2 günde, birbirine 1200 kilometre uzaklıktaki 2 farklı kentte 120 bin kişi stada taşıyacak yer yüzünde öteki bir ekip yok. Fakat 2 gün değil kusur yapıyorlar. 20 saat ortasında oldu bu. Cumartesi günü 20.00’de başladı kutlamalar, Pazar günü de 16.00’da maç vardı Olimpiyat’ta. Biz Altay maçını nerede oynasak o stat taşacaktı. Şanlıurfa’da da olsa, İzmir’de de olsa… Onun haricinde Trabzon’da Antalya maçı daha sonrası 2 farklı meydanda ve sokaklarda 700 binin üzerinde insan vardı. Büyük bir coşku ve olgunlukla kutlandı. Asla aşırılık olmadı ve tüm dünyada ses getirdi. Bana söylenen, Trabzon’daki kısa görüntü 1.5 milyarın üzerinde izlenmiş tüm dünyada. Yalnızca Avrupa basını değil, bir epeyce yurt haricindeki kulüp liderinden da tebrikler geliyor. Diğer kadro bunu başarsa, ben bile gıptayla hatta kıskanarak bakardım. Ki kimileri hayli kıskanıyor görüyorum!
“Kendi tuzaklarına düştüler!”
Sezon boyunca hakemler üzerinden yahut farklı biçimde sizi öteki tarafa çekmeye çalışanlar oldu. Evvelce Trabzonspor idareleri daima misliyle karşılık vermiştir fakat siz sessiz kaldınız, bu strateji miydi?
Kesinlikle bu bir stratejiydi. Bu cins tartışmaların içerisine girdiğiniz vakit gücünüzü gereksiz yere farklı bir platformda harcıyorsunuz. Biz sustukça onlar üzerimize geldiler. Kendi kadrolarıyla, kendi işleriyle ilgilenmek yerine. O enerjiyi üzerimize gelerek harcadılar. Biz onların güçlerini bitirdik farkında değiller. Bizi tuzağın içine çekmeye çalışıyorlardı fakat o tuzağa kendileri düştüler. Strateji buydu. Biz idare, grup, kulüp ve topluluk olarak kendi işimize odaklandık ve yanlışlarımızı düzeltmeye çalıştık. Biz sessiz kaldıkça daha fazla üzerimize geldiler ve güçlerini tükettik. Kendi işleriyle ilgilenmek yerine daima bizle uğraştıkları için geriye dönüp baktıklarında iş işten geçmişti onlar için.
Peki Trabzonspor’un muhafaza kalkanı var mı? Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un direkt sizi amaç alan açıklamaları için ne söylersiniz?
Hayır şayet bu ligde o denli şampiyon olunuyorsa, bu biçimde dönüp kendilerinin epey önemli hesap vermeleri gerekiyor geçmişle alakalı muvaffakiyetleri için. Ben hiç bir şey demiyorum kendisine. Kulüpler Birliği konusunda da masa orada, sandalye orada. İsteyen gelir oturur.
Abdullah Avcı için keşke daha evvel gelseydi diyor musunuz?
2019-2020’de Türkiye Kupası’nın çabucak akabinde mevcut kadroyu koruyup, üzerine destek yapma fikrimiz vardı. Ve Abdullah Avcı bu planlamanın içerisindeydi. Fakat geçmiş devirle alakalı UEFA’dan men cezası alınca her şey alt üst oldu. Lakin ortadan 8 hafta geçtikten daha sonra hoca nazaranve geldi. Keşke biz birinci nazaranve geldiğimizde, bu yapılanmanın içerisinde Abdullah Avcı olsaydı yani 2018-2019 döneminde. Keşke o periyot imkanlar ve koşullar elverseydi. Fakat o devir kulüp uçurumun kenarındaydı. 6 aydır maaşlar ödenmiyordu. Sonuç olarak istikrarın artık oturması lazım. İdare istikrarı demiyorum. Lider gelsin 10 sene kalsın değil. Sportif istikrar ve idari manada muhakkak bir yapı oluşmalı. Zira daima hoca değiştirmek size 1-2 yıl kaybettirir.
“Avcı yükümüzü hafifçeletti”
İstikrar demişken, hocanın 1 yıl kontratı kaldı. Ne vakit Abdullah Avcı ile uzatacaksınız ve kaç yıllık olacak?
Bu çeşit şeyler genelde idarelerin vazife müddetleriyle sonludur. Hocamızla konuşuyoruz, fazlaca yakın vakitte olacak. Abdullah hoca geldiğinden beri idare olarak bizim işimizi fazlaca rahatlattı. Üzerine almış olduğu yük ve sorumluluklarla, sportif taraf için bize hiç güç harcatmadı. Takım ahengi, teknik mevzular, ekibin ruhsal idaresi, planlamalar. Düşünsenize lige başlarken önünüze transfer listesi gelse, epey sıkışık süreçte sağlıklı bir şey yapma talihiniz epeyce az. Bir hoca düşünün ki muhtaçlığı olan oyuncuların yahut ayrılacakların listesini dönem bitmeden 2-3 ay evvel veriyor. Sizin de idare olarak önünüzde önemli vakit oluyor. Şampiyonluk sürecinde de birbirimizi karşılıklı biçimde motive ettik. Biz de hocaya verdiğimiz kelamları yerine getirmek için elimizden geleni yaptık. ‘Hoca kimi istediyse, idare ikiletmeden yerine getirdi’ deniyor. Taleplerinin tamamına yakın kısmını karşıladık. Lakin hoca bizden asla karşılayamayacağımız talepte bulunmadı. Bütçeyi biliyor, ekonomik yapımızı biliyor. Kulüp içi maaş istikrarında epey hassas aslına bakarsanız. Bizden asla 10-15 milyon Euro bonservisi olan oyuncu talebinde bulunmadı. Sportif manada ekonomik yöneticilik vazifesini de üstlenmiş bir isim Abdullah Avcı. Hatta geçtiğimiz periyot hocanın listesindeki bir oyuncuyla uzun müddet pazarlık ettik. Bonservisi ve oyuncu maaşını söylemiş olduk, altına çekemiyoruz dedik. “Çok büyük para Liderim, gereği yok. Alternatifleri var” dedi.
“Rakiplerle farkın niçini…”
Spor kamuoyunda “Rakipleri hayli berbat olduğu için Trabzonspor rahat şampiyon oldu” diyenler var. Onlar makûs diye mi siz şampiyon oldunuz yoksa siz âlâ olduğunuz için mi onlar yarıştan erken koptu?
Onların niye yarıştan koptuğunu uygun tahlil etmek lazım. Bana kalırsa bir ölçüde 2018-2019’a kadar yaşadığımız dertleri bu senelerda hayatış olmaları büyük etken. Öteki taraftan, anlamaları lazım. Şubat-Mart ayında planlama yaptık. Her şeyimiz hazırdı, transferler 1-2 oyuncu hariç kamptaydı. Biz hazırlık maçı oynarken, hocası belirli olmayan gruplar vardı. Hocanız aşikâr değil, transfer yapıyorsunuz. Ligin ikinci, üçüncü maçı oynanıyor hâlâ anahtar oyuncuları takımınıza katamamışsınız. Rakipler zayıftı kısmına katılmıyorum. Bana nazaran lig zorluydu. Fakat her sene baştan favori gösterilen grupların lig başlamadan yaşadıklarını uygun tahlil etmesi lazım. Biz lige eksiksiz girdik ve fark bu biçimde oluştu.
“Zafer sarhoşluğu çöküntü getirir”
Şampiyonluktan daha sonra ‘Daha yeni başlıyoruz’ dediniz. Trabzonspor ligi domine edecek mi? Trabzonspor’un ve Abdullah Avcı’nın Türk Futbolu’ndan alacağı bitti mi?
Alacağı tahsil ettik, iş bitti diye bir şey yok. Futbolda dün yok. Her vakit yarın var. Taraftar her vakit en uygununu bekler. Gelmiş olduğunuz noktanın bir adım ötesine gitmediğiniz takdirde verilen gayretlerin, atılan farkların manası yok. Kelamımızı tuttuk ancak iş bitmiyor ki. Kıymetli olan sürdürülebilir muvaffakiyet. Şampiyon olduk diye dikkat etmezseniz, zafer sarhoşluğu ile hareket ederseniz, Allah korusun çöküntüye girerseniz ve 2-3 yıl toparlayamazsınız. Bizim o denli bir lüksümüz yok. Yük ağırlaşıyor. Artta bıraktığınız lig şampiyonluğu başarısı var. Fakat hem hoca birebir vakitte bizim açımızdan işimiz yeni başlıyor. Hani taraftarımız söylemiş olduği, ‘O sene bu sene, bundan daha sonra her sene’ kelamı var. Evet o sene bu yıldı. Bundan daha sonraki her sene de Trabzonspor o şampiyonluk yarışının içerisinde olacak”
“20 puan öndeyken bile…”
‘Ama ‘bu sene şampiyonuz’ diye konuştuğunuz vakit orada kimse kusura bakmasın, taraftara hayal satıyorsunuz. Bunu hiç yapmadık, yapmam. Sporun ruhunda bu yok, etik ve ahlak olarak yok. Rakiplerinize karşı uğraş verdiğiniz yerde onlara hürmet duymak zorundasınız. Sevmek zorunda değilsiniz ancak düşmanın da değil. Bu bir spor. Yarışa başlarken de, devam ederken de, bittikten daha sonra da saygılı olmalısınız. Biz bu saygıyı kaybetmeyeceğiz. Dönem başlarken kendi ortamızda ‘şampiyon olacağız’ diye yola çıktık fakat dışarıya hiç o denli konuşmadık. 20 puan öndeyken bile şampiyonluğu söylem etmek saygısızlık olurdu. Yoksa bunu asla kendimize inanç duymadığımız için söylememezlik yapmadık. Ben dönem boyunca şampiyonluktan asla kuşku duymadım.
“Gidilecek epey liman var!”
Bu tarihi başarıyı nasıl özetlersiniz ve daha sonrası için neler söylersiniz?
Bir limandan kalkıp bir limana gideceksiniz. Geminize güveniyorsunuz, geminin kaptanına, çarkçı başına, mürettebatınıza güveniyorsunuz. Hava kuralları ne olursa olsun bu gemi o limana gidiyor diyorsunuz. Daha gidilecek hayli liman var. Yapılacak epey iş var. Trabzonspor taraftarının beklentisi her vakit yüksektir. Sürdürülebilir muvaffakiyet kelamımız vardı. Bunu arka arda gelen şampiyonluklar olarak algılamasın kimse. Olmanız için evvel şampiyonluk için gayret etmeniz lazım, orada olmanız lazım. Trabzonspor artık daima o uğraşın ortasında olacak. Bu ateş hiç sönmeyecek.
“3 oyuncuyla anlaşmak üzereyiz”
Bu dönem da kampa transferleri yetiştiren bir Trabzonspor mu bakılırsaceğiz? Planlama toplantısını aylar evvel yaptınız, takım yapısı nasıl olacak gelecek yıl?
Biraz daha geniş bir takım ile yola çıkacağız. Yani alternatiflerimiz fazla olacak. aslına bakarsanız 5 tane genç oyuncu devre içinde almıştık, önümüzdeki dönem için. Ve hocanın aşikâr mevkilerde muhtaçlık duyduğu oyuncular var. Onlarla görüşmeler sürüyor. Mutabakat noktasına geldiğimiz isimler var. Birinci etapta hocanın verdiği 3-4 isim var. Bunların üçüyle görüşmeler devam ediyor. Belirli bir noktaya geldik. İddia ediyorum ki kamp başlamadan evvel transferlerin tamamına yakın kısmını gerçekleştireceğiz.
“Hamsik gibisi kolay değil”
Şampiyonlar Ligi var, Hamsik üzere öteki yıldız transferleri de beklesin mi Trabzonspor taraftarları?
Kalkar Devler Ligi var diye ona göre takım yapalım, yıldızları da getirelim derseniz. Finansal olarak önemli olumsuzluğun içine girersiniz. Şampiyonlar Ligi’nde Play-Off oynayacağız mevcut durumda. İnşallah oradan kümelere gideriz. Şayet şayet olmazsa Avrupa Ligi’nde kümelere gidiyorsunuz. Yani baştan 2 farklı ligde gayret edeceksiniz. 2 farklı kulvarı kaldıracak bir takımınız olmalı. Yıldız oyuncu konusunda Hamsik farklı figürdü. O ayarda ve o maliyette her vakit karşılaşamayabilirsiniz. Karakterinden, performansından ve profesyonelliğinden emin olarak biz Hamsik’i transfer ettik.
“35 milyon euroyu bulmaz”
Devler Ligi oynayacağınız için bütçe artacak mı? Maliyet açısından niyetiniz nedir?
Fazla bir artış kelam konusu değil. Gidecekler var zira, gelecekler olacak. Benim varsayımım takım maliyeti yüzde 15-20 oranında artar. Şu anda 27 milyon Euro. Yani 35 milyon Euro’ları bulmaz. Bonservis konusunda da sayıları 4-5 seneye bölerek lakin alabiliriz. Cornelius transferinde olduğu üzere. 5 milyon Euro’ya aldık ancak senelera böldük. Direkt 5 milyon Euro verecek durumda değiliz.
“Uğurcan için güzel olsun”
Ahmet Ağaoğlu Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda da transferle ilgili kıymetli açıklamalar yaptı.
Kaptan Uğurcan Çakır, “Kulübümüz ve benim için makul bir teklif olursa ayrılmak isterim” dedi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uğurcan’ın bu sözleri aslında bir kaptana yakışan sözler. Burada yalnızca kendi çıkarını ön planda tutmayıp kulübün istikrarlarını de fazlaca âlâ biliyor. Bizimle birlikte büyüdü. Daima bir arada bu arayı kat ettik. Şu an bir şey söylemek için hayli erken. Lakin inşallah hem onun için birebir vakitte kulüp için güzeli olur.
“Edgar Ie planımızda var”
Şampiyonluk kutlamalarına katılan Edgar IE gelecek sezonki planlamanızın neresinde?
Şu anda Edgar ile ilgili kesin olarak bir şey söylemek mümkün değil lakin değerlendirmemizin içerisinde. Plan ve programımızda var. Onunla ilgili son sonucu teknik yöneticimiz verecek. Hocamızın talebi doğrultusunda biz de o mevzuyu değerlendireceğiz.
“Nwakaeme için koşulları zorladık”
Nwakaeme ile kontrat uzatma görüşmeleri hangi kademede?
Bizim başından beri hayli büyük bir özveri ile uyguladığımız bütçe programımız var. Son çıkan spor yasası incelenirse, bu yalnızca sportif yaptırımla değil misyon başında bulunan lider ve idaresi 1 yıldan 3 yıla kadar mahpusla karşı karşıya bırakabilir. Biz kulübümüzün imkânları dahilinde kendisine yapılabilecek en yüksek teklifi yaptık. Oradan karşılık bekliyoruz.
bakılırsave birinci geldiğinizde “3 yıl verin, 4. sene bizi alkışlayacaksınız” dediniz ve yaptınız. Bu kelamı verirken neyi hesapladınız ve sözünüzü tutmuş olmanın rahatlığı nasıl bir his?
Kulübü teslim aldığımızda nelerle karşılaşacağımızı bilerek geldik. Sportif, idari ve ekonomik manada tüm duruma hakimdik. Tüm sorunların ortadan kalkması için gerekli müddet 3-4 yıldı bana bakılırsa. O denli de oldu. Şampiyonluğa oynayacak yapıya kavuştuk. Aslında hesapta pandemi yoktu. Bize ve tüm gruplara hem finansal hem sportif manada epeyce ivme kaybettirdi. örneğin galibiyete 800 bin Euro alıyorduk ligde, 180 bin Euro’ya düştü. 2019’da eser satışlarını 3’e katlamıştık. Seyirci hasılatı uygun noktadaydı, ortalama 30-32 bindi. Şayet pandemi süreci olmasaydı tahminen bugün yaşadığımız memnunluğu daha erkene bile çekebilirdik. Olsun, nihayetinde kelamımızı tutmanın rahatlığı var. Fakat önümüzdeki 1-2 sene hayli da rahat olmayacak idare bazında. Zira yalnızca futbol değil, tüm bölümlerin toparlanması kolay değil. Bunun farkındayız. Kelamımızı tutmanın haricinde bir rahatlama asla yok.
“Kıyaslanamayacak bir sevinç yaşadım”
Açıklamalarınızda daima sakin ve sabırlı demeçler verdiniz lakin içten içe ‘galiba oluyoruz’ diye ne vakit söylemiş olduniz?
9. haftadan daha sonra (3-1 kazanılan Fenerbahçe maçı) planladığımız üzere gidiyoruz, inşallah bir aksilik olmayacak dedim. Şubat ayının 2. haftasından daha sonra ise bu iş tamam dedim.
Dile kolay yılların hasreti, kaçan şampiyonluklar, yitirilen hayatlar ve vuslat. Şampiyon olduğunuzdaki hisleriniz nasıldı? Bu sevinci, omurunuzdaki en keyifli olduğunuz hangi anlarla kıyaslayabilirsiniz?
Camia hayli acı çekti ve bize epeyce acı çektirdiler. Çok hakkımız yendi. Ben inançlı bir beşerim. Bu kadar insanın hakkına göz diktiğiniz yerde, Allah bunun hesabını gün gelir sorar. Lakin Allah bunun hesabını soracak diye sizin bir köşede beklemeniz gerçekçi yaklaşım olmaz. İntihar edenler oldu, maça giderken hayatını kaybedenler oldu, bizi şampiyon yapmayacaklar diye Eskişehir maçından daha sonra kalp krizi geçiren Mustafa ağabeyimiz var. Şampiyonluktan daha sonra 7 mezarı ziyaret ettim, daha da edeceğim. Çok göz yaşı döktük. Acıları en derinden yaşadığımız günlerin birinde “Allah’ım bana bir gün bu kadronun şampiyonluğunda hisse sahibi olmayı nasip et” diye temennide bulunmuştum. Bu dileğimin gerçekleşmesinin memnunluğu anlatılamaz. yıllardır resmi olarak kupanın havaya kalkmasını bekleyen milyonlarca insanın beklentisine, bize vermiş oldukları takviyeye ve ortadan yıllar geçmesine karşın içlerinde sönmeyen o Trabzonspor sevgisine karşılığını vermiş olmanın yarattığı memnunluk, evlendiğiniz gün yahut çocuğunuzun doğduğu günle kıyaslamak ne kadar yanlışsız bilmiyorum. Onlar sizi ve ailenizi ilgilendiren şeyler. Lakin milyonları memnun etmenin sevinci isimlendirilemez, teraziye koyulamaz, ölçülemez. Bunun karşılığı yok.
“Bazıları fazlaca kıskanıyor!”
Kutlamalar tüm dünyada konuşuldu… Porto taraftarları bile Trabzonspor’u örnek aldı. Kutlamaların bu derece ses getirmesini bekliyor muydunuz?
İçindeki o ateş hiç sönmeyen, fazlaca farklı bir taraftar kitlesine sahibiz. Trabzonspor sevdalıların ekibe olan bağlılıkları ve aidiyet hislerinin örneği yok. Hafta sonu 2 günde, birbirine 1200 kilometre uzaklıktaki 2 farklı kentte 120 bin kişi stada taşıyacak yer yüzünde öteki bir ekip yok. Fakat 2 gün değil kusur yapıyorlar. 20 saat ortasında oldu bu. Cumartesi günü 20.00’de başladı kutlamalar, Pazar günü de 16.00’da maç vardı Olimpiyat’ta. Biz Altay maçını nerede oynasak o stat taşacaktı. Şanlıurfa’da da olsa, İzmir’de de olsa… Onun haricinde Trabzon’da Antalya maçı daha sonrası 2 farklı meydanda ve sokaklarda 700 binin üzerinde insan vardı. Büyük bir coşku ve olgunlukla kutlandı. Asla aşırılık olmadı ve tüm dünyada ses getirdi. Bana söylenen, Trabzon’daki kısa görüntü 1.5 milyarın üzerinde izlenmiş tüm dünyada. Yalnızca Avrupa basını değil, bir epeyce yurt haricindeki kulüp liderinden da tebrikler geliyor. Diğer kadro bunu başarsa, ben bile gıptayla hatta kıskanarak bakardım. Ki kimileri hayli kıskanıyor görüyorum!
“Kendi tuzaklarına düştüler!”
Sezon boyunca hakemler üzerinden yahut farklı biçimde sizi öteki tarafa çekmeye çalışanlar oldu. Evvelce Trabzonspor idareleri daima misliyle karşılık vermiştir fakat siz sessiz kaldınız, bu strateji miydi?
Kesinlikle bu bir stratejiydi. Bu cins tartışmaların içerisine girdiğiniz vakit gücünüzü gereksiz yere farklı bir platformda harcıyorsunuz. Biz sustukça onlar üzerimize geldiler. Kendi kadrolarıyla, kendi işleriyle ilgilenmek yerine. O enerjiyi üzerimize gelerek harcadılar. Biz onların güçlerini bitirdik farkında değiller. Bizi tuzağın içine çekmeye çalışıyorlardı fakat o tuzağa kendileri düştüler. Strateji buydu. Biz idare, grup, kulüp ve topluluk olarak kendi işimize odaklandık ve yanlışlarımızı düzeltmeye çalıştık. Biz sessiz kaldıkça daha fazla üzerimize geldiler ve güçlerini tükettik. Kendi işleriyle ilgilenmek yerine daima bizle uğraştıkları için geriye dönüp baktıklarında iş işten geçmişti onlar için.
Peki Trabzonspor’un muhafaza kalkanı var mı? Fenerbahçe Lideri Ali Koç’un direkt sizi amaç alan açıklamaları için ne söylersiniz?
Hayır şayet bu ligde o denli şampiyon olunuyorsa, bu biçimde dönüp kendilerinin epey önemli hesap vermeleri gerekiyor geçmişle alakalı muvaffakiyetleri için. Ben hiç bir şey demiyorum kendisine. Kulüpler Birliği konusunda da masa orada, sandalye orada. İsteyen gelir oturur.
Abdullah Avcı için keşke daha evvel gelseydi diyor musunuz?
2019-2020’de Türkiye Kupası’nın çabucak akabinde mevcut kadroyu koruyup, üzerine destek yapma fikrimiz vardı. Ve Abdullah Avcı bu planlamanın içerisindeydi. Fakat geçmiş devirle alakalı UEFA’dan men cezası alınca her şey alt üst oldu. Lakin ortadan 8 hafta geçtikten daha sonra hoca nazaranve geldi. Keşke biz birinci nazaranve geldiğimizde, bu yapılanmanın içerisinde Abdullah Avcı olsaydı yani 2018-2019 döneminde. Keşke o periyot imkanlar ve koşullar elverseydi. Fakat o devir kulüp uçurumun kenarındaydı. 6 aydır maaşlar ödenmiyordu. Sonuç olarak istikrarın artık oturması lazım. İdare istikrarı demiyorum. Lider gelsin 10 sene kalsın değil. Sportif istikrar ve idari manada muhakkak bir yapı oluşmalı. Zira daima hoca değiştirmek size 1-2 yıl kaybettirir.
“Avcı yükümüzü hafifçeletti”
İstikrar demişken, hocanın 1 yıl kontratı kaldı. Ne vakit Abdullah Avcı ile uzatacaksınız ve kaç yıllık olacak?
Bu çeşit şeyler genelde idarelerin vazife müddetleriyle sonludur. Hocamızla konuşuyoruz, fazlaca yakın vakitte olacak. Abdullah hoca geldiğinden beri idare olarak bizim işimizi fazlaca rahatlattı. Üzerine almış olduğu yük ve sorumluluklarla, sportif taraf için bize hiç güç harcatmadı. Takım ahengi, teknik mevzular, ekibin ruhsal idaresi, planlamalar. Düşünsenize lige başlarken önünüze transfer listesi gelse, epey sıkışık süreçte sağlıklı bir şey yapma talihiniz epeyce az. Bir hoca düşünün ki muhtaçlığı olan oyuncuların yahut ayrılacakların listesini dönem bitmeden 2-3 ay evvel veriyor. Sizin de idare olarak önünüzde önemli vakit oluyor. Şampiyonluk sürecinde de birbirimizi karşılıklı biçimde motive ettik. Biz de hocaya verdiğimiz kelamları yerine getirmek için elimizden geleni yaptık. ‘Hoca kimi istediyse, idare ikiletmeden yerine getirdi’ deniyor. Taleplerinin tamamına yakın kısmını karşıladık. Lakin hoca bizden asla karşılayamayacağımız talepte bulunmadı. Bütçeyi biliyor, ekonomik yapımızı biliyor. Kulüp içi maaş istikrarında epey hassas aslına bakarsanız. Bizden asla 10-15 milyon Euro bonservisi olan oyuncu talebinde bulunmadı. Sportif manada ekonomik yöneticilik vazifesini de üstlenmiş bir isim Abdullah Avcı. Hatta geçtiğimiz periyot hocanın listesindeki bir oyuncuyla uzun müddet pazarlık ettik. Bonservisi ve oyuncu maaşını söylemiş olduk, altına çekemiyoruz dedik. “Çok büyük para Liderim, gereği yok. Alternatifleri var” dedi.
“Rakiplerle farkın niçini…”
Spor kamuoyunda “Rakipleri hayli berbat olduğu için Trabzonspor rahat şampiyon oldu” diyenler var. Onlar makûs diye mi siz şampiyon oldunuz yoksa siz âlâ olduğunuz için mi onlar yarıştan erken koptu?
Onların niye yarıştan koptuğunu uygun tahlil etmek lazım. Bana kalırsa bir ölçüde 2018-2019’a kadar yaşadığımız dertleri bu senelerda hayatış olmaları büyük etken. Öteki taraftan, anlamaları lazım. Şubat-Mart ayında planlama yaptık. Her şeyimiz hazırdı, transferler 1-2 oyuncu hariç kamptaydı. Biz hazırlık maçı oynarken, hocası belirli olmayan gruplar vardı. Hocanız aşikâr değil, transfer yapıyorsunuz. Ligin ikinci, üçüncü maçı oynanıyor hâlâ anahtar oyuncuları takımınıza katamamışsınız. Rakipler zayıftı kısmına katılmıyorum. Bana nazaran lig zorluydu. Fakat her sene baştan favori gösterilen grupların lig başlamadan yaşadıklarını uygun tahlil etmesi lazım. Biz lige eksiksiz girdik ve fark bu biçimde oluştu.
“Zafer sarhoşluğu çöküntü getirir”
Şampiyonluktan daha sonra ‘Daha yeni başlıyoruz’ dediniz. Trabzonspor ligi domine edecek mi? Trabzonspor’un ve Abdullah Avcı’nın Türk Futbolu’ndan alacağı bitti mi?
Alacağı tahsil ettik, iş bitti diye bir şey yok. Futbolda dün yok. Her vakit yarın var. Taraftar her vakit en uygununu bekler. Gelmiş olduğunuz noktanın bir adım ötesine gitmediğiniz takdirde verilen gayretlerin, atılan farkların manası yok. Kelamımızı tuttuk ancak iş bitmiyor ki. Kıymetli olan sürdürülebilir muvaffakiyet. Şampiyon olduk diye dikkat etmezseniz, zafer sarhoşluğu ile hareket ederseniz, Allah korusun çöküntüye girerseniz ve 2-3 yıl toparlayamazsınız. Bizim o denli bir lüksümüz yok. Yük ağırlaşıyor. Artta bıraktığınız lig şampiyonluğu başarısı var. Fakat hem hoca birebir vakitte bizim açımızdan işimiz yeni başlıyor. Hani taraftarımız söylemiş olduği, ‘O sene bu sene, bundan daha sonra her sene’ kelamı var. Evet o sene bu yıldı. Bundan daha sonraki her sene de Trabzonspor o şampiyonluk yarışının içerisinde olacak”
“20 puan öndeyken bile…”
‘Ama ‘bu sene şampiyonuz’ diye konuştuğunuz vakit orada kimse kusura bakmasın, taraftara hayal satıyorsunuz. Bunu hiç yapmadık, yapmam. Sporun ruhunda bu yok, etik ve ahlak olarak yok. Rakiplerinize karşı uğraş verdiğiniz yerde onlara hürmet duymak zorundasınız. Sevmek zorunda değilsiniz ancak düşmanın da değil. Bu bir spor. Yarışa başlarken de, devam ederken de, bittikten daha sonra da saygılı olmalısınız. Biz bu saygıyı kaybetmeyeceğiz. Dönem başlarken kendi ortamızda ‘şampiyon olacağız’ diye yola çıktık fakat dışarıya hiç o denli konuşmadık. 20 puan öndeyken bile şampiyonluğu söylem etmek saygısızlık olurdu. Yoksa bunu asla kendimize inanç duymadığımız için söylememezlik yapmadık. Ben dönem boyunca şampiyonluktan asla kuşku duymadım.
“Gidilecek epey liman var!”
Bu tarihi başarıyı nasıl özetlersiniz ve daha sonrası için neler söylersiniz?
Bir limandan kalkıp bir limana gideceksiniz. Geminize güveniyorsunuz, geminin kaptanına, çarkçı başına, mürettebatınıza güveniyorsunuz. Hava kuralları ne olursa olsun bu gemi o limana gidiyor diyorsunuz. Daha gidilecek hayli liman var. Yapılacak epey iş var. Trabzonspor taraftarının beklentisi her vakit yüksektir. Sürdürülebilir muvaffakiyet kelamımız vardı. Bunu arka arda gelen şampiyonluklar olarak algılamasın kimse. Olmanız için evvel şampiyonluk için gayret etmeniz lazım, orada olmanız lazım. Trabzonspor artık daima o uğraşın ortasında olacak. Bu ateş hiç sönmeyecek.
“3 oyuncuyla anlaşmak üzereyiz”
Bu dönem da kampa transferleri yetiştiren bir Trabzonspor mu bakılırsaceğiz? Planlama toplantısını aylar evvel yaptınız, takım yapısı nasıl olacak gelecek yıl?
Biraz daha geniş bir takım ile yola çıkacağız. Yani alternatiflerimiz fazla olacak. aslına bakarsanız 5 tane genç oyuncu devre içinde almıştık, önümüzdeki dönem için. Ve hocanın aşikâr mevkilerde muhtaçlık duyduğu oyuncular var. Onlarla görüşmeler sürüyor. Mutabakat noktasına geldiğimiz isimler var. Birinci etapta hocanın verdiği 3-4 isim var. Bunların üçüyle görüşmeler devam ediyor. Belirli bir noktaya geldik. İddia ediyorum ki kamp başlamadan evvel transferlerin tamamına yakın kısmını gerçekleştireceğiz.
“Hamsik gibisi kolay değil”
Şampiyonlar Ligi var, Hamsik üzere öteki yıldız transferleri de beklesin mi Trabzonspor taraftarları?
Kalkar Devler Ligi var diye ona göre takım yapalım, yıldızları da getirelim derseniz. Finansal olarak önemli olumsuzluğun içine girersiniz. Şampiyonlar Ligi’nde Play-Off oynayacağız mevcut durumda. İnşallah oradan kümelere gideriz. Şayet şayet olmazsa Avrupa Ligi’nde kümelere gidiyorsunuz. Yani baştan 2 farklı ligde gayret edeceksiniz. 2 farklı kulvarı kaldıracak bir takımınız olmalı. Yıldız oyuncu konusunda Hamsik farklı figürdü. O ayarda ve o maliyette her vakit karşılaşamayabilirsiniz. Karakterinden, performansından ve profesyonelliğinden emin olarak biz Hamsik’i transfer ettik.
“35 milyon euroyu bulmaz”
Devler Ligi oynayacağınız için bütçe artacak mı? Maliyet açısından niyetiniz nedir?
Fazla bir artış kelam konusu değil. Gidecekler var zira, gelecekler olacak. Benim varsayımım takım maliyeti yüzde 15-20 oranında artar. Şu anda 27 milyon Euro. Yani 35 milyon Euro’ları bulmaz. Bonservis konusunda da sayıları 4-5 seneye bölerek lakin alabiliriz. Cornelius transferinde olduğu üzere. 5 milyon Euro’ya aldık ancak senelera böldük. Direkt 5 milyon Euro verecek durumda değiliz.
“Uğurcan için güzel olsun”
Ahmet Ağaoğlu Sabah Gazetesi’ne verdiği röportajda da transferle ilgili kıymetli açıklamalar yaptı.
Kaptan Uğurcan Çakır, “Kulübümüz ve benim için makul bir teklif olursa ayrılmak isterim” dedi. Bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uğurcan’ın bu sözleri aslında bir kaptana yakışan sözler. Burada yalnızca kendi çıkarını ön planda tutmayıp kulübün istikrarlarını de fazlaca âlâ biliyor. Bizimle birlikte büyüdü. Daima bir arada bu arayı kat ettik. Şu an bir şey söylemek için hayli erken. Lakin inşallah hem onun için birebir vakitte kulüp için güzeli olur.
“Edgar Ie planımızda var”
Şampiyonluk kutlamalarına katılan Edgar IE gelecek sezonki planlamanızın neresinde?
Şu anda Edgar ile ilgili kesin olarak bir şey söylemek mümkün değil lakin değerlendirmemizin içerisinde. Plan ve programımızda var. Onunla ilgili son sonucu teknik yöneticimiz verecek. Hocamızın talebi doğrultusunda biz de o mevzuyu değerlendireceğiz.
“Nwakaeme için koşulları zorladık”
Nwakaeme ile kontrat uzatma görüşmeleri hangi kademede?
Bizim başından beri hayli büyük bir özveri ile uyguladığımız bütçe programımız var. Son çıkan spor yasası incelenirse, bu yalnızca sportif yaptırımla değil misyon başında bulunan lider ve idaresi 1 yıldan 3 yıla kadar mahpusla karşı karşıya bırakabilir. Biz kulübümüzün imkânları dahilinde kendisine yapılabilecek en yüksek teklifi yaptık. Oradan karşılık bekliyoruz.