A
admin
Guest
Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Omicron hadiselerinin artmasına rağmen eğitimde rastgele bir tedbir alınıp alınmayacağına ait olarak, “Şu an prestijiyle yüz yüze eğitime orta verme gündemimizde değil” dedi.
Özer, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, dünyada Omicron olaylarının artmasının Türkiye’de de okulların yüz yüze eğitime devam etmesiyle ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirdiğini belirtti. bakılırsave geldiği günden itibaren okulların yüz yüze eğitime açılması tarafında kararlı bir duruş sergilediğini söz eden Özer, 6 Eylül tarihi prestijiyle tüm kademe ve sınıf düzeylerinde haftada 5 gün yüz yüze eğitime başarılı bir biçimde devam ettiklerinin altını çizdi.
Özer, Sıhhat Bakanlığı ve Sıhhat Bakanlığı Bilim Şurasının takviyeleriyle artık okulların nasıl açık ve inançlı tutulacağını bildiklerini lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Geliştirdiğimiz sistemde sınıf bazlı süreci yönettik, olay ve yakın temasları takip ederek yalnızca sınıf seviyesinde yüz yüze eğitime 10 gün orta verdik. Şu ana kadar süreç pek başarılı devam etti. Yaklaşık 4 aydan beri kesintisiz haftada 5 gün eğitime devam edebildik. Bu süreçte okullarda kapatılan sınıf sayısı toplamda yüzde 1’in fazlaca epeyce altında seyretti. Bugün yalnızca 1524 sınıfımızda yüz yüze eğitime orta verildi. 850 bin sınıfımızın olduğu göz önüne alındığında bu sayı pek düşük.”
“En az iki doz aşı olan öğretmen oranı yüzde 94’e yükseldi”
Bu süreçte en büyük avantajlarının öğretmenlerin aşılanma oranlarının yüksekliği olduğunu tabir eden Özer, “En az bir doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 93, en az iki doz aşı olan öğretmen oranımız ise bugün prestijiyle yüzde 89. Aşı olmayıp hastalığı geçirerek antikor oluşturan öğretmen oranımız ise yaklaşık yüzde 5. ötürüsıyla en az iki doz aşı olan ve antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 94’e ulaştı.” bilgisini verdi.
Özer, üçüncü ve dördüncü doz aşılarını yaptıran öğretmen oranının da daima yükseldiğini bildirerek, “Bugün prestijiyle en az 3 doz aşı olan öğretmen oranımız da yüzde 36’ya yükseldi. Öğretmenlerimizin aşılanma oranları ülkemiz ortalamasının epeyce üzerinde olduğu üzere birden fazla gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranlarının da üzerinde. Öbür taraftan, öğrencilerimizin de aşılanma oranları daima yükseliyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Okullar, en son kapatılacak yerler”
Okulların birinci açılması ve son kapatılması gereken yerler olduğunu sık sık söz ettiğini belirten Özer, “Yeni varyantlar ortaya çıktığında çabucak birinci akla gelenin okulların yüz yüze eğitime orta vermesi tartışmalarını yersiz buluyorum” dedi.
Özer, bu süreçte okulların yalnızca bir öğrenme ortamı olmadığını yakından deneyimlediklerini aktararak, şunları söylemiş oldu:
“Tüm ülkeler, okul dışı ortamlarda tedbirleri sıkılaştırarak okulları açık tutmak için her türlü tedbiri almaya çalışırken biz de tıpkı kararlılıktayız. Lakin okul dışı ortamlardaki tedbirlere daha fazla yük vermeliyiz. ötürüsıyla, şu an prestijiyle yüz yüze eğitime orta verme gündemimizde değil. olağan olarak süreci yakından takip ediyoruz. Okullarda maske, aralık ve hijyene daha fazla değer veriyoruz.”
Özer, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, dünyada Omicron olaylarının artmasının Türkiye’de de okulların yüz yüze eğitime devam etmesiyle ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirdiğini belirtti. bakılırsave geldiği günden itibaren okulların yüz yüze eğitime açılması tarafında kararlı bir duruş sergilediğini söz eden Özer, 6 Eylül tarihi prestijiyle tüm kademe ve sınıf düzeylerinde haftada 5 gün yüz yüze eğitime başarılı bir biçimde devam ettiklerinin altını çizdi.
Özer, Sıhhat Bakanlığı ve Sıhhat Bakanlığı Bilim Şurasının takviyeleriyle artık okulların nasıl açık ve inançlı tutulacağını bildiklerini lisana getirerek, şunları kaydetti:
“Geliştirdiğimiz sistemde sınıf bazlı süreci yönettik, olay ve yakın temasları takip ederek yalnızca sınıf seviyesinde yüz yüze eğitime 10 gün orta verdik. Şu ana kadar süreç pek başarılı devam etti. Yaklaşık 4 aydan beri kesintisiz haftada 5 gün eğitime devam edebildik. Bu süreçte okullarda kapatılan sınıf sayısı toplamda yüzde 1’in fazlaca epeyce altında seyretti. Bugün yalnızca 1524 sınıfımızda yüz yüze eğitime orta verildi. 850 bin sınıfımızın olduğu göz önüne alındığında bu sayı pek düşük.”
“En az iki doz aşı olan öğretmen oranı yüzde 94’e yükseldi”
Bu süreçte en büyük avantajlarının öğretmenlerin aşılanma oranlarının yüksekliği olduğunu tabir eden Özer, “En az bir doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 93, en az iki doz aşı olan öğretmen oranımız ise bugün prestijiyle yüzde 89. Aşı olmayıp hastalığı geçirerek antikor oluşturan öğretmen oranımız ise yaklaşık yüzde 5. ötürüsıyla en az iki doz aşı olan ve antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 94’e ulaştı.” bilgisini verdi.
Özer, üçüncü ve dördüncü doz aşılarını yaptıran öğretmen oranının da daima yükseldiğini bildirerek, “Bugün prestijiyle en az 3 doz aşı olan öğretmen oranımız da yüzde 36’ya yükseldi. Öğretmenlerimizin aşılanma oranları ülkemiz ortalamasının epeyce üzerinde olduğu üzere birden fazla gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranlarının da üzerinde. Öbür taraftan, öğrencilerimizin de aşılanma oranları daima yükseliyor.” değerlendirmesini yaptı.
“Okullar, en son kapatılacak yerler”
Okulların birinci açılması ve son kapatılması gereken yerler olduğunu sık sık söz ettiğini belirten Özer, “Yeni varyantlar ortaya çıktığında çabucak birinci akla gelenin okulların yüz yüze eğitime orta vermesi tartışmalarını yersiz buluyorum” dedi.
Özer, bu süreçte okulların yalnızca bir öğrenme ortamı olmadığını yakından deneyimlediklerini aktararak, şunları söylemiş oldu:
“Tüm ülkeler, okul dışı ortamlarda tedbirleri sıkılaştırarak okulları açık tutmak için her türlü tedbiri almaya çalışırken biz de tıpkı kararlılıktayız. Lakin okul dışı ortamlardaki tedbirlere daha fazla yük vermeliyiz. ötürüsıyla, şu an prestijiyle yüz yüze eğitime orta verme gündemimizde değil. olağan olarak süreci yakından takip ediyoruz. Okullarda maske, aralık ve hijyene daha fazla değer veriyoruz.”