Vesatat Osmanlıca ne demek?
(ﻭﺳﺎﻃﺖ) i. (Ar. vesāṭat) Araya girme, vâsıta olma, aracılık etme: Ahbaptan bir zâtın vesâtetiyle haber verdim (Şemseddin Sâmi). Kâhya, böyle bir şeyi takdîme vesâtet etmek istemediğinden dervişi başından savmak isterse de derviş ısrar eder (Fâik Reşat).
(ﻭﺳﺎﻃﺖ) i. (Ar. vesāṭat) Araya girme, vâsıta olma, aracılık etme: Ahbaptan bir zâtın vesâtetiyle haber verdim (Şemseddin Sâmi). Kâhya, böyle bir şeyi takdîme vesâtet etmek istemediğinden dervişi başından savmak isterse de derviş ısrar eder (Fâik Reşat).