A
admin
Guest
Engin Karaman
BBC Türkçe
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasını protesto eden öğrencilerden kimilerine, aldıkları burs ve kredilerin kesileceği bildirildi. Lakin bursların kesilmesinin öne sürülen nedeni olarak belirtilen kararın, 2008 yılında yönetmelikten çıkarıldığı ortaya çıktı.
Mahkeme, bir öğrencinin açtığı dava kararı, bursun kesilmesi hakkında ‘yürütmeyi durdurma’ sonucu verdi.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nden öğrencilere gönderilen kararda, “anarşi ve terör olaylarına karışan, tahsil özgürlüğünü ihlal edici davranışlarda bulunan (direniş, boykot, işgal, yazı yazma, fotoğraf yapma, slogan atma vs.) öğrencilere burs ve kredi verilmeyeceği” kararına yer veriliyor.
Fakat kelam konusu unsur, 2004’teki yönetmelikte yer almasına karşın, 2008’de yönetmelikten çıkarıldı. Yürürlükte olan yönetmelikte, öğrencilere iletilen tebligatta yazıldığı üzere bir karar yer almıyor.
Bursu kesilen bir Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin açtığı dava kararı, Ankara 6. Yönetim Mahkemesi yürütmeyi durdurma sonucu verdi. Öbür öğrencilerin de birebir yolu izleyerek burs ve kredi haklarını talep etmeleri bekleniyor.
‘Yönetmelikte olmayan kararla burs kesilmiş’
Boğaziçi öğrencisinin davasını takip eden Avukat Abdullah Tıkıç, bursların fakat öğrencilerin ya kesin hükümlü mahkum olması ya da okuldan uzaklaştırma cezası almasıyla kesilebileceğini belirtiyor:
“Tebligatta, eski bir yönetmeliğin bir modülünü kırpıp koymuşlar. aslına bakarsanız bursun kesilme sonucunın hangi yönetmeliğin hangi unsuru mucibince alındığı söylenmiyor. Zira ilgili yönetmeliklerde, açıklandıği üzere bir burs kesme niçini yok.”
Avukat Abdullah Tıkıç’a bakılırsa karar, tabir özgürlüğünü, öğrencilerin toplantı ve şov yapma özgürlüğünü ve eğitim hakkını ihlal ediyor.
Burs bir daha yatmaya başlayacak
Bursun kesilmesi hakkında yürütmeyi durdurma sonucu, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Buğrahan Gönültaş’ın teşebbüsüyle alındı.
6 Ocak’ta birinci aksiyonlarda gözaltına alınan, akabinde hür bırakılan öğrenci, dava sürecini şu biçimde anlatıyor:
“Gözaltına alındım lakin rastgele bir karar giymedim. Mayıs başında Ankara’daki meskenime bir kağıt geldi. 2008’de kaldırılmış bir unsura bakılırsa bursumun kesildiği yazıyordu. 19 Mayıs’ta dava açtık. Bu haftaya kadar oyaladılar, her hafta evraklar istediler. Lakin sonunda yürütmeyi durdurma sonucu alındı. Aldığım burs Temmuz itibariyle bir daha yatmaya başlayacak.”
1 Ocak’ta Cumhurbaşkanlığı atamasıyla Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektörlüğe getirilmesi, haftalar süren aksiyonlara niye olmuştu.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün yönetmeliğine bakılırsa, öğrencilerin burs ve kredileri fakat öğrencinin öğretim kurumundan ayrılması, çıkarılması yahut süreksiz olarak uzaklaştırılması, kurum yurtlarından süresiz çıkarılma cezası alması ya da kesin kararla mahkum olması durumunda kesilebiliyor.
Boğaziçili öğrencinin açtığı davada da, “Belirtilen yönetmelik hususları dışında rastgele bir biçimde bir öğrencinin bursunun kesilmesi mümkün değildir. Yönetim süreci tesis ederken yürürlükte olmayan yönetmelik unsurunu destek göstermiştir. Salt kolluk kuvvetlerince söz alma süreci gerçekleştirilmiş olması bursun kesilmesine sebep olamaz” tabirlerine yer verildi.
Öğrenciyken borç ödemeleri isteniyor
Öğrencilere iletilen tebligatta, kredisi kesilen öğrencilerin tahsil kredisi borçlarını Temmuz 2023’ten itibaren ödemesi gerektiği de belirtiliyor.
Olağan koşullarda kredi alan öğrenciler mezun olduktan iki yıl daha sonra krediyi ödemeye başlıyor. Fakat kredi hakkı elinden alınan öğrencilerin bir kısmı 2023’te, yani öğrencilikleri devam ederken borç ödemekle yükümlü tutulacaklar.
Bursu kesilen öğrenciler, maddi zorluklar yaşadıklarını belirtiyor. Buğrahan, kendisinin ve misal durumdaki arkadaşlarının, konut kirası ve başka masraflar için bursun sürmesine gereksinim duyduklarını anlatıyor:
“Bursum kesildiği için geçtiğimiz ayı zorlukla geçirdik, kısıntıya gitmek zorunda kaldım. Derslerimle para probleminin çakıştığı durumlar oldu, parayı tercih etmek zorunda kaldım. Bu yüzden derslerimde zorlandım.
“Amaçları bizi uğraştırmak, yıldırmak. Bu süreçlerle uğraştırmak, bizi ve ailemizi korkutmak… Karar ailemin meskenine geldi, arkadaşlarımın da o denli. Bir arkadaşımın banka hesabını bloke ettiler.”
‘Ailemizin bize polislik yapmasını istiyorlar’
Bursu kesilen bir başka öğrenci ise Mehmet. Soyadınının kullanılmasını istemeyen Mehmet, 1 Şubat’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan 51 kişi içindeymış. 3 gün gözaltında kaldıktan daha sonra hür bırakılmış.
Mehmet de bursun devam etmesi için dava açmaya hazırlanıyor:
“Ben bir memur çocuğuyum, ailem açısından bu değerli bir meblağ. 600-700 TL epey görünmeyebilir fakat bir öğrenci için kıymetli bir meblağ. Biz sonuçta bunu kazandık, almaya hakımız var.”
Mehmet, bursların kesilmesine ait kararların, “aileleri de işin içine çekmeyi hedeflediği” görüşünde:
“Maddi tarafının yanı sıra ailenizi olayın içine katıp sorun yaratmaya çalışıyorlar. ‘Yapma etme, kendini geri planda tut, bak bursunu da kesiyorlar’ üzere, ailenizin size polislik yapmasına niçiniyet vermeye çalışıyorlar. Gözaltına alındığımız süreçte de ailelerimizle temasa geçmeye dair denemeler olmuştu, bunun sistematik bir şey olduğunu düşünüyorum.”
Öğrenciler, türel uğraşlarına devam edeceklerini vurguluyor. Anayasal haklarını kullandıklarını, rastgele bir ceza da almadıklarını, buna karşın bu biçimde bir süreç yapıldığını belirtiyorlar.
BBC Türkçe
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu’nun atanmasını protesto eden öğrencilerden kimilerine, aldıkları burs ve kredilerin kesileceği bildirildi. Lakin bursların kesilmesinin öne sürülen nedeni olarak belirtilen kararın, 2008 yılında yönetmelikten çıkarıldığı ortaya çıktı.
Mahkeme, bir öğrencinin açtığı dava kararı, bursun kesilmesi hakkında ‘yürütmeyi durdurma’ sonucu verdi.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nden öğrencilere gönderilen kararda, “anarşi ve terör olaylarına karışan, tahsil özgürlüğünü ihlal edici davranışlarda bulunan (direniş, boykot, işgal, yazı yazma, fotoğraf yapma, slogan atma vs.) öğrencilere burs ve kredi verilmeyeceği” kararına yer veriliyor.
Fakat kelam konusu unsur, 2004’teki yönetmelikte yer almasına karşın, 2008’de yönetmelikten çıkarıldı. Yürürlükte olan yönetmelikte, öğrencilere iletilen tebligatta yazıldığı üzere bir karar yer almıyor.
Bursu kesilen bir Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinin açtığı dava kararı, Ankara 6. Yönetim Mahkemesi yürütmeyi durdurma sonucu verdi. Öbür öğrencilerin de birebir yolu izleyerek burs ve kredi haklarını talep etmeleri bekleniyor.
‘Yönetmelikte olmayan kararla burs kesilmiş’
Boğaziçi öğrencisinin davasını takip eden Avukat Abdullah Tıkıç, bursların fakat öğrencilerin ya kesin hükümlü mahkum olması ya da okuldan uzaklaştırma cezası almasıyla kesilebileceğini belirtiyor:
“Tebligatta, eski bir yönetmeliğin bir modülünü kırpıp koymuşlar. aslına bakarsanız bursun kesilme sonucunın hangi yönetmeliğin hangi unsuru mucibince alındığı söylenmiyor. Zira ilgili yönetmeliklerde, açıklandıği üzere bir burs kesme niçini yok.”
Avukat Abdullah Tıkıç’a bakılırsa karar, tabir özgürlüğünü, öğrencilerin toplantı ve şov yapma özgürlüğünü ve eğitim hakkını ihlal ediyor.
Burs bir daha yatmaya başlayacak
Bursun kesilmesi hakkında yürütmeyi durdurma sonucu, Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Buğrahan Gönültaş’ın teşebbüsüyle alındı.
6 Ocak’ta birinci aksiyonlarda gözaltına alınan, akabinde hür bırakılan öğrenci, dava sürecini şu biçimde anlatıyor:
“Gözaltına alındım lakin rastgele bir karar giymedim. Mayıs başında Ankara’daki meskenime bir kağıt geldi. 2008’de kaldırılmış bir unsura bakılırsa bursumun kesildiği yazıyordu. 19 Mayıs’ta dava açtık. Bu haftaya kadar oyaladılar, her hafta evraklar istediler. Lakin sonunda yürütmeyi durdurma sonucu alındı. Aldığım burs Temmuz itibariyle bir daha yatmaya başlayacak.”
1 Ocak’ta Cumhurbaşkanlığı atamasıyla Prof. Dr. Melih Bulu’nun rektörlüğe getirilmesi, haftalar süren aksiyonlara niye olmuştu.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün yönetmeliğine bakılırsa, öğrencilerin burs ve kredileri fakat öğrencinin öğretim kurumundan ayrılması, çıkarılması yahut süreksiz olarak uzaklaştırılması, kurum yurtlarından süresiz çıkarılma cezası alması ya da kesin kararla mahkum olması durumunda kesilebiliyor.
Boğaziçili öğrencinin açtığı davada da, “Belirtilen yönetmelik hususları dışında rastgele bir biçimde bir öğrencinin bursunun kesilmesi mümkün değildir. Yönetim süreci tesis ederken yürürlükte olmayan yönetmelik unsurunu destek göstermiştir. Salt kolluk kuvvetlerince söz alma süreci gerçekleştirilmiş olması bursun kesilmesine sebep olamaz” tabirlerine yer verildi.
Öğrenciyken borç ödemeleri isteniyor
Öğrencilere iletilen tebligatta, kredisi kesilen öğrencilerin tahsil kredisi borçlarını Temmuz 2023’ten itibaren ödemesi gerektiği de belirtiliyor.
Olağan koşullarda kredi alan öğrenciler mezun olduktan iki yıl daha sonra krediyi ödemeye başlıyor. Fakat kredi hakkı elinden alınan öğrencilerin bir kısmı 2023’te, yani öğrencilikleri devam ederken borç ödemekle yükümlü tutulacaklar.
Bursu kesilen öğrenciler, maddi zorluklar yaşadıklarını belirtiyor. Buğrahan, kendisinin ve misal durumdaki arkadaşlarının, konut kirası ve başka masraflar için bursun sürmesine gereksinim duyduklarını anlatıyor:
“Bursum kesildiği için geçtiğimiz ayı zorlukla geçirdik, kısıntıya gitmek zorunda kaldım. Derslerimle para probleminin çakıştığı durumlar oldu, parayı tercih etmek zorunda kaldım. Bu yüzden derslerimde zorlandım.
“Amaçları bizi uğraştırmak, yıldırmak. Bu süreçlerle uğraştırmak, bizi ve ailemizi korkutmak… Karar ailemin meskenine geldi, arkadaşlarımın da o denli. Bir arkadaşımın banka hesabını bloke ettiler.”
‘Ailemizin bize polislik yapmasını istiyorlar’
Bursu kesilen bir başka öğrenci ise Mehmet. Soyadınının kullanılmasını istemeyen Mehmet, 1 Şubat’ta Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan 51 kişi içindeymış. 3 gün gözaltında kaldıktan daha sonra hür bırakılmış.
Mehmet de bursun devam etmesi için dava açmaya hazırlanıyor:
“Ben bir memur çocuğuyum, ailem açısından bu değerli bir meblağ. 600-700 TL epey görünmeyebilir fakat bir öğrenci için kıymetli bir meblağ. Biz sonuçta bunu kazandık, almaya hakımız var.”
Mehmet, bursların kesilmesine ait kararların, “aileleri de işin içine çekmeyi hedeflediği” görüşünde:
“Maddi tarafının yanı sıra ailenizi olayın içine katıp sorun yaratmaya çalışıyorlar. ‘Yapma etme, kendini geri planda tut, bak bursunu da kesiyorlar’ üzere, ailenizin size polislik yapmasına niçiniyet vermeye çalışıyorlar. Gözaltına alındığımız süreçte de ailelerimizle temasa geçmeye dair denemeler olmuştu, bunun sistematik bir şey olduğunu düşünüyorum.”
Öğrenciler, türel uğraşlarına devam edeceklerini vurguluyor. Anayasal haklarını kullandıklarını, rastgele bir ceza da almadıklarını, buna karşın bu biçimde bir süreç yapıldığını belirtiyorlar.
- Boğaziçi Üniversitesi protestolarında neler yaşandı?
- Boğaziçi’nde rektörlük krizi: ‘Kimse Melih Bulu ile çalışmak istemiyor’
- Boğaziçi öğrencileri anlatıyor: ‘Şarkı türkülerle barışçıl aksiyonlar yapıyoruz, çatışma niyetimiz yok’