Assassin’s Creed serisinin yıllar en sevilen karakteri olan Ezio Auditore da Firenze, Assassin’s Creed II, Assassin’s Creed Brotherhood ve Assassin’s Creed Revelations üzere üretimlerde karşımıza çıktı. Efendiliği, yüreği ve kararlı duruşuyla bizi kendine hayran bırakan Ezio’nun öne çıkan kişilik özelliklerini listeledik.
1. Her şeydilk evvel sadık bir dosttu.
Ezio hayatı boyunca birbirinden farklı beşerlerle tanıştı ve her birinde misal izler bıraktı. Machiavelli ve Da Vinci’den bayağı bir Floransa vatandaşına kadar herkes Ezio’nun emniyetli biri olduğunu düşünüyordu.
2. Yeri geldiğinde fedakarlık yapmayı bildi.
Suikastçıların emektar başkanı davası uğruna biroldukça aile üyesini kaybetti. Yeri geldiğinde misyonu uğruna canını hiçe attı.
3. Geri çekilmenin de planın bir modülü olduğunun farkındaydı.
Vakti geldiğinde agresif bir tutum takınmayı bilen Ezio geri çekilmenin de stratejik bir atılım olduğunu biliyordu.
4. Gerçek bir vatanseverdi. Floransa için yapmayacağı şey yoktu.
Suikastçı Kardeşliği’nin ülkülerini Floransa’nın uygunluğu için birleştirdi. Borgia Hanedanı’na karşısındaki en büyük tehditlerden bir tanesiydi.
5. Çabuk öfkelenen bir gençten, iradesi kuvvetli bir adama dönüştü.
Gençliğinde Floransa sokaklarını birbirine katan Ezio genç yaşın verdiği ateşin korlarını yaşlılığına dek korudu. Ağırbaşlı duruşundan hiç bir vakit taviz vermedi.
6. Savaşta her şeyin mübah olduğunu bilse de kan dökmemeyi tercih etti.
‘hiç bir şey gerçek değildir ve her şey mümkündür’ diyen Ezio, ömrün bilinemezliklerden oluştuğu fikriyle anlaşmış ve her şeyin mümkün olduğu kanaatine varmıştı. Bu nihilistik anlayışa karşın suikastçılık ülkülerinde mana bulmuş ve kendi ahlaki düzleminde hareketlerinin muhakemesini de yapabilmişti.
7. Vefalı bir kardeşti.
Ailesinin intikamını alan Ezio hayatta kalan aile üyelerinin yanında olmayı bilmiş ve ömrün son anına kadar onlarla bağlantı kesmemişti.
8. Kanı kaynayan genç bir delikanlı olarak birfazlaca kusur yaptı. Ancak affedilmenin yollarını aramaktan vazgeçmedi.
Özveri aksiyonunun adeta yürüyen hali olan Ezio Auditore yanlışlarının ve kusurlarının da farkındaydı. Affedilmek için uğraşmaktan hiç bir vakit vazgeçmedi.
9. Kusurlarından ders aldı.
Yanlış yaptıktan daha sonra nasıl olması gerektiği üzerine baş yoran Ezio, üç Assassin’s Creed oyununda yanlışlarından ders çıkarıyor ve bunun üzerine hareket ediyordu.
10. Çin Suikastçı Kardeşliği’nin değerli ismine hocalık etti, Kardeşlik’in ülkülerini önceliği haline getirdi.
Çinli suikastçıların önderi Shao Jun, Ezio’nun ününü duymuş ve kendisinden yardım almak için onun yanına gelmişti. Ezio yalnızca İtalya’da değil, dünyanın dört bir yanında suikastçılar için sağlam bir temel sunmuştu.
11. Davası uğruna vatanından uzak düşerek Konstantiniyye ve Kapadokya’ya gitti.
Floransa’dan başlayan seyahatine Konstantiniyye ve hatta Kapadokya’da devam eden Ezio, ilerleyen yaşına karşın anıların peşinde koşmaya devam etti. Zira geleceğin anahtarının geçmişte yattığını biliyordu.
1. Her şeydilk evvel sadık bir dosttu.
Ezio hayatı boyunca birbirinden farklı beşerlerle tanıştı ve her birinde misal izler bıraktı. Machiavelli ve Da Vinci’den bayağı bir Floransa vatandaşına kadar herkes Ezio’nun emniyetli biri olduğunu düşünüyordu.
2. Yeri geldiğinde fedakarlık yapmayı bildi.
Suikastçıların emektar başkanı davası uğruna biroldukça aile üyesini kaybetti. Yeri geldiğinde misyonu uğruna canını hiçe attı.
3. Geri çekilmenin de planın bir modülü olduğunun farkındaydı.
Vakti geldiğinde agresif bir tutum takınmayı bilen Ezio geri çekilmenin de stratejik bir atılım olduğunu biliyordu.
4. Gerçek bir vatanseverdi. Floransa için yapmayacağı şey yoktu.
Suikastçı Kardeşliği’nin ülkülerini Floransa’nın uygunluğu için birleştirdi. Borgia Hanedanı’na karşısındaki en büyük tehditlerden bir tanesiydi.
5. Çabuk öfkelenen bir gençten, iradesi kuvvetli bir adama dönüştü.
Gençliğinde Floransa sokaklarını birbirine katan Ezio genç yaşın verdiği ateşin korlarını yaşlılığına dek korudu. Ağırbaşlı duruşundan hiç bir vakit taviz vermedi.
6. Savaşta her şeyin mübah olduğunu bilse de kan dökmemeyi tercih etti.
‘hiç bir şey gerçek değildir ve her şey mümkündür’ diyen Ezio, ömrün bilinemezliklerden oluştuğu fikriyle anlaşmış ve her şeyin mümkün olduğu kanaatine varmıştı. Bu nihilistik anlayışa karşın suikastçılık ülkülerinde mana bulmuş ve kendi ahlaki düzleminde hareketlerinin muhakemesini de yapabilmişti.
7. Vefalı bir kardeşti.
Ailesinin intikamını alan Ezio hayatta kalan aile üyelerinin yanında olmayı bilmiş ve ömrün son anına kadar onlarla bağlantı kesmemişti.
8. Kanı kaynayan genç bir delikanlı olarak birfazlaca kusur yaptı. Ancak affedilmenin yollarını aramaktan vazgeçmedi.
Özveri aksiyonunun adeta yürüyen hali olan Ezio Auditore yanlışlarının ve kusurlarının da farkındaydı. Affedilmek için uğraşmaktan hiç bir vakit vazgeçmedi.
9. Kusurlarından ders aldı.
Yanlış yaptıktan daha sonra nasıl olması gerektiği üzerine baş yoran Ezio, üç Assassin’s Creed oyununda yanlışlarından ders çıkarıyor ve bunun üzerine hareket ediyordu.
10. Çin Suikastçı Kardeşliği’nin değerli ismine hocalık etti, Kardeşlik’in ülkülerini önceliği haline getirdi.
Çinli suikastçıların önderi Shao Jun, Ezio’nun ününü duymuş ve kendisinden yardım almak için onun yanına gelmişti. Ezio yalnızca İtalya’da değil, dünyanın dört bir yanında suikastçılar için sağlam bir temel sunmuştu.
11. Davası uğruna vatanından uzak düşerek Konstantiniyye ve Kapadokya’ya gitti.
Floransa’dan başlayan seyahatine Konstantiniyye ve hatta Kapadokya’da devam eden Ezio, ilerleyen yaşına karşın anıların peşinde koşmaya devam etti. Zira geleceğin anahtarının geçmişte yattığını biliyordu.