ALİ YILDIRIM
Otomotiv dalı büyük bir geçişin arifesinde. Bilhassa son periyotlarda çeşitliliği süratle artan elektrikli araçlara tüketiciler de yavaş yavaş ilgi duymaya başlıyor. Bu alanda değerli modelleri pazara sunmaya başlayan Mercedes-Benz Türkiye de ‘Net Zero’ maksadına odaklanmış durumda. Sedan ve SUV elektrikli modellerle dikkat çeken Alman lüks üretici daha şimdiden EQE, EQS, EQA ve EQC ile 4 farklı seçeneği tüketicilerle buluşmak için neredeyse hazır. Yeni Mercedes-Benz C Serisi’nin İzmir’de gerçekleşen lansmanında sorularımızı cevaplayan Mercedes-Benz Araba Kümesi Lideri Şükrü Bekdikhan, markanın elektrikli geleceğine değindi. Bekdikhan, Türkiye’de de 2039 yılının artık fosil yakıtlı araçların satışına son vereceklerini deklare etti. Mercedes’in elektrikli vizyonunda büsbütün dönüşümün olacağını ve ‘Net Zero’ maksadını vurgulayan Bekdikhan “2022’de elektrikli segmentimiz olan EQ ailesinin yeni üyeleri Türkiye’ye gelecek. EQS bu yıl sonuna kadar yola çıkacak. Türkiye’de elektrikli araç sayısı arttıkça tüketiciler de bu modellere sıcak bakmaya başlıyor. Şu an Türkiye’de bir elektrikli araç kabulü sorunu var. TOGG geldiğinde bunun biraz daha aşılacağına inanıyorum. Bizim gayemiz 2025’te Türkiye’de satılan her 4 Mercedes’ten 1’inin elektrikli olması” diye konuştu.
Piyasada araç bulunabilirliği meselesine da değinen Bekdikhan “Çip kriziyle Mercedes’te yüzde 15 kayıp olacak üzere görünüyor. Herkeste olduğu üzere bizde de stok sorunu var. Araç bulma konusu biraz daha uzayacak üzere. Bunun yanında jenerasyon değişimiyle bir arada artan fiyatlar, oynayan döviz kuru, yeni teknolojiler ve vergilerden kaynaklı artışlardan dolayı önümüzdeki periyotta daha az donanımlı araçlar gelecek. fiyatların artması vatandaşların tercihini daha düşük fiyatlı segmentlere kaydırıyor. Bu durum daha da artabilir. Premium segment küçülebilir ya da fiyatların lüks segmente yakın olan kısımlarında üste gidişte artabilir. Birinci çeyrekten daha sonra çip krizinde güzelleşme bekliyoruz.”
TÜRKİYE’DEKİ ‘C’ SEVGİSİYLE DÜNYADAKİ 6’NCI PAZAR OLDUK
Yeni Mercedes-Benz C Serisi hakkında da açıklamalarda bulunan Şükrü Bekdikhan, modelin 1993 yılından itibaren ‘C Serisi’ unvanıyla tam bir muvaffakiyet kıssası oluşturduğunu söylemiş oldu. Bekdikhan “2014 yılında yollara çıkan kuşağımız, 2.5 milyondan fazla satış muvaffakiyetini geride bıraktı. Sadece geçen sene satılan yedi Mercedes-Benz arabasından biri C-Serisi ailesinin bir üyesiyken, Türkiye’nin de bu oranda tesiri büyüktü. C-Serisi Türkiye’de en epey tercih edilen modelimiz olarak, bizi dünya sıralamasında da 6’ncı en büyük C-Serisi pazarı yapıyor” dedi.
MAKSAT PREMİUM PAZARDA LİDERLİK
C-Serisi ile Mercedes-Benz ortasındaki en popler modelin yeni bir muvaffakiyet devrine tanıklık etmeye başladığımızın altını çizen Şükrü Bekdikhan “Ayrıca C-Serisi, premium orta uzunluk sedan segmentinin en çok tercih edilen modellerinin başında geliyor. S-Serisi’ndeki bir epey özelliği taşımasıyla Yeni C-Serisi, bir kere daha premium D segmentinin eksiksiz, dilek edilen paketini; lüks, sportif, dijital ve natürel ki sürdürülebilir bir halde müşterilerimiz ile buluşturmamızı sağlıyor. Yeni C-Serisi ile Premium araba pazarında liderliği hedefliyoruz” sözlerini kullandı.
FİYATI 977 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
Türkiye’de yılın birinci 10 ayında 13 bin 670 adetlik satışa ulaştığının bilgisini veren Şükrü Bekdikhan, bunun neredeyse 5 bin adedinin C Serisi olduğuna değindi. Yeni C-Serisi, lansmana özel Edition 1 AMG donanım paketiyle pazara adım attı. Model, Edition 1 AMG ismindeki birinci üretime özel paketinde kapsamlı bir donanım kombinasyonu sunuluyor. Azamî ayrıcalık ve konfor için tasarlanan Yeni C-Serisi Edition 1 AMG, ömrünüzü kolaylaştıracak özelliklerle donatıldı. Otomatik bagaj kapağı kapatma sistemi ve KEYLESS-GO, şoför ve yolcular için azamî konfor sunarken, 19 inç fazlaca kollu jantlar ve AMG tasarımı gövde rengi bagaj üstü spoyleri, sportif bileşenleri oluşturuyor. DIGITAL LIGHT ve Kör Nokta Yardımcısı ise yüksek güvenlik beklentilerini karşılıyor. Şoför kokpitini yüksek çözünürlüklü, 12.3 inçlik bir LCD ekran domine ediyor. Havada süzülüyor üzere duran ekran, kokpitin klasik yuvarlak göstergeli ekranlarından farklı görünmesini sağlıyor. Şimdilik tek donanımla satışa sunulana modelin başlangıç fiyatı ise 977 bin lira olarak belirlenmiş.
20 BEYGİRLİK GÜÇ ARTIŞI
Araçta kullanılan yeni kuşak 4 silindirli 1.5 litrelik akaryakıtlı motor birinci kere kullanıldı. bundan evvelki jenerasyona nazaran gücü 20 beygir artan yeni C 200 4 MATIC, 224 beygir gücünde. 300 NM torkla dikkat çeken ünitenin İzmir otobanında gerçekleştirdiğimiz test sürüşünde pek çevik olduğu görülüyor. Bilhassa yüksek evrelerde içerdeki hırıltı sportif bir sürüş için tahrik ediyor. Orta hızlanmaları da pek başarılı olan araç 0’dan 100 kilometre/s sürate 7.1 saniyede ulaşıyor. Açıkçası her beygiri sağ ayağınızın altında hissederken, tüketim konusunda da yeni C Serisi savını sürdürüyor. Saatte 241 kilometrelik azami süratiyle dikkat çeken araba 100 kilometrede ortalama 6.6 litrelik yakıt tüketimi gerçekleştiriyor.
Üretimde çip tesiri sürüyor
OSD bilgilerine bakılırsa, toplam otomotiv üretimi yılın birinci 10 ayında geçen seneye göre yüzde 3 artarak 1 milyon adedi aştı. Çip krizinin tesirleri sürmeye devam ederken, yalnızca araba üretimi tıpkı periyotta yüzde 5, Ekim 2021’de ise yüzde 32,6 geriledi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ocak-Ekim periyoduna ilişkin üretim ve ihracat adetleri ile pazar bilgilerini deklare etti. Buna nazaran, yılın birinci on ayında toplam otomotiv üretimi bundan evvelki yılın tıpkı periyoduna bakılırsa yüzde 3 artarak 1 milyon 29 bin 733 adet, araba üretimi yüzde 5 azalarak 635 bin 745 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 75 bin 553 oldu. bu vakitte, otomotiv endüstrisinin kapasite kullanım oranı yüzde 63 olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim periyodunda ticari araç üretimi bundan evvelki yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 18 artış gösterdi. bu vakitte, yavaşça ticari araç kümesinde üretim yüzde 17, kamyon üretimi yüzde 66 artarken, otobüs-midibüs üretimi yüzde 24 azaldı. Yılın birinci on ayında, toplam ticari araç üretimi 393 bin 988 adet olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim periyodunda toplam otomotiv ihracatı geçtiğimiz yılın tıpkı devrine bakılırsa adet bazında yüzde 5 artarak 758 bin 702 adet olarak gerçekleşti. Araba ihracatı ise yüzde 5 oranında azalarak 455 bin 661 adet oldu. Ocak-Ekim devrinde bundan evvelki yılın birebir periyoduna bakılırsa toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 19, euro bazında ise yüzde 14 arttı.
Gözü yolda aklı yerde
Markaların birbirinden kuvvetli pick-up modelleri, arazi yetenekleriyle oldukları kadar düşük kullanım maliyetleriyle de tüketicinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu markalardan biri de Isuzu. D-Max modeliyle konuğumuz olan araç, pek kuvvetli bir donanım seçeneğiyle pazarda uzunluk gösteriyor. Aracın arazi kabiliyeti de pek yüksek. Tüm versiyonlarda sunulan 800 mm sudan geçiş yüksekliği ve 4X4 versiyonlara eklenen diferansiyel kilidi off-road severler için kıymetli bir gelişme. Adaptif sürat sabitleme, art radar, yağmur ve ışık sensörü, kör nokta algılama, stereo kamera ve birebir vakitte sunulan (ADAS) ileri sürüş dayanak sistemleri sürüş güvenliğini yeni bir düzeye taşıyor. 9 inç dokunmatik multimedya, kablosuz Apple Car Play ve Android Auto irtibatı, çift bölgeli dijital klima başka akla birinci gelenler. Tasarımı büsbütün yenilenerek daha hırçın ve çağdaş bir görünüme kavuşan D-Max’te; Bi-LED farlar, yeni tasarlanmış ön ızgara, çağdaş renk kombinasyonları, yan basamaklar, tavan rayları üzere ayrıntılarla hem spor tıpkı vakitte agresif bir görünüm hedeflendi. Isuzu, D-Max’te yeni kuşak 1.9 litrelik turbo beslemeli dizel motora bakılırsav veriyor. Sınıfının en küçük hacimli motoru olan 4 silindirli ünite, 164 beygir güç ve 360 NM tork üretiyor. 6 ileri tam otomatik şanzımanla kombine edilen motor, 2 bin 25 kilogramlık arabaya kâfi performansı sağlıyor. 4 tekerlekten çekiş ve otomatik şanzımana karşın fabrika bilgilerine göre aracın ortalama tüketim 7.5 litre. Bizim kullanmasımızda elde ettiğimiz 8.5 litrelik ortalama bile gereğince savlı bir sayı. Toprakta kendini meskeninde hisseden araba, başarılı çekiş özellikleri ve esnek yapısıyla keyifli bir sürüş sunuyor.
‘İleri araç teknolojileri bizi yüreklendiriyor’
Etraf dostu ulaşım tahlillerinin bir ortaya geleceği, 9-12 Aralık tarihleri içinde gerçekleştirilecek Türkiye’nin birinci Elektrikli ve Hibrit Araçlar Fuarı e-drive TURKEY’in Fuar Yöneticisi Burcu Uca, Paris İklim Anlaşması’nın yakın vakitte ülkemiz tarafınca da resmi olarak onaylamasının akabinde, global çapta karbon ayak izini azaltma maksadı doğrultusunda artık Türkiye’nin de değerli bir aktör haline geldiğini belirtti. Yeşil ve sürdürülebilir kalkınma planında elektromobilitenin büyük değer arz ettiğini tabir eden Uca “Ülkemizde elektrikli araçlar ve bu araçlar için gerekli olan ekipmanların tasarımı, ileri araç teknolojileri, şarj sistemleri konusunda biroldukça yerli teşebbüsün olması bizleri yüreklendiriyor” dedi.
Grandeur’a özel 35’inci yıl serisi
Hyundai Motor Company, efsanevi sedan modeli Grandeur’ün 35’inci yıl dönümünü kutlamak için özel bir konsept model hazırlayarak tüm dikkatleri üzerine çekti. Hyundai dizayncıları, bu yeni konsept modelde köşeli özgün dizayna sadık kalırken bununla birlikte gelecekteki teknolojiler ve fütüristik çizgiler için de kendilerini geliştirmeye devam etti. Geçtiğimiz aylarda markanın birinci seri üretim modeli Pony’yi bir daha canlandıran mühendisler, bu konseptte de elektrifikasyona ve gelişmiş aydınlatma teknolojilerine yer verdi. Model birinci kere 1986 yılında satışa sunuldu.
Giulia artık de ödül avcısı oldu
Alfa Romeo’nun sportif sedanı Giulia, “Sport Auto Ödülleri” müsabakasının üç kategorisinde birincilikle ödüllendirildi. Giulia Veloce, 280 HP 2.0 litrelik motoruyla “75 Bin Euro’nun altındaki seri üretim sedan/station wagon otomobiller” kategorisinde birinci seçildi. Giulia Quadrifoglio “100 Bin Euro’nun altındaki seri üretim sedan/station wagon otomobiller” kategorisinde en güzel ithal araba olarak üst üste beşinci defa birinci oldu. Alfa Romeo Giulia GTAm ise “100 Bin Euro’nun üstündeki seri üretim sedan/station wagon otomobiller” kategorisinde en güzel ithal araba seçildi.
Mokka-e’ye altın direksiyon
Opel, batarya elektrikli Mokka-e ile Alman Auto Bild mecmuasının her yıl düzenlediği “Altın Direksiyon Ödülleri” kapsamında 25 bin euro Altındaki En Düzgün Araba seçildi. Elektrikli ulaşımın öncü markalarından Opel, Corsa-e’nin akabinde Mokka-e ile de otomotiv sanayisinin en itibarlı ödüllerden biri olan “Altın Direksiyon Ödülü’ne” hak kazanarak bu alandaki muvaffakiyetini perçinliyor.
Otomotiv dalı büyük bir geçişin arifesinde. Bilhassa son periyotlarda çeşitliliği süratle artan elektrikli araçlara tüketiciler de yavaş yavaş ilgi duymaya başlıyor. Bu alanda değerli modelleri pazara sunmaya başlayan Mercedes-Benz Türkiye de ‘Net Zero’ maksadına odaklanmış durumda. Sedan ve SUV elektrikli modellerle dikkat çeken Alman lüks üretici daha şimdiden EQE, EQS, EQA ve EQC ile 4 farklı seçeneği tüketicilerle buluşmak için neredeyse hazır. Yeni Mercedes-Benz C Serisi’nin İzmir’de gerçekleşen lansmanında sorularımızı cevaplayan Mercedes-Benz Araba Kümesi Lideri Şükrü Bekdikhan, markanın elektrikli geleceğine değindi. Bekdikhan, Türkiye’de de 2039 yılının artık fosil yakıtlı araçların satışına son vereceklerini deklare etti. Mercedes’in elektrikli vizyonunda büsbütün dönüşümün olacağını ve ‘Net Zero’ maksadını vurgulayan Bekdikhan “2022’de elektrikli segmentimiz olan EQ ailesinin yeni üyeleri Türkiye’ye gelecek. EQS bu yıl sonuna kadar yola çıkacak. Türkiye’de elektrikli araç sayısı arttıkça tüketiciler de bu modellere sıcak bakmaya başlıyor. Şu an Türkiye’de bir elektrikli araç kabulü sorunu var. TOGG geldiğinde bunun biraz daha aşılacağına inanıyorum. Bizim gayemiz 2025’te Türkiye’de satılan her 4 Mercedes’ten 1’inin elektrikli olması” diye konuştu.
Piyasada araç bulunabilirliği meselesine da değinen Bekdikhan “Çip kriziyle Mercedes’te yüzde 15 kayıp olacak üzere görünüyor. Herkeste olduğu üzere bizde de stok sorunu var. Araç bulma konusu biraz daha uzayacak üzere. Bunun yanında jenerasyon değişimiyle bir arada artan fiyatlar, oynayan döviz kuru, yeni teknolojiler ve vergilerden kaynaklı artışlardan dolayı önümüzdeki periyotta daha az donanımlı araçlar gelecek. fiyatların artması vatandaşların tercihini daha düşük fiyatlı segmentlere kaydırıyor. Bu durum daha da artabilir. Premium segment küçülebilir ya da fiyatların lüks segmente yakın olan kısımlarında üste gidişte artabilir. Birinci çeyrekten daha sonra çip krizinde güzelleşme bekliyoruz.”
TÜRKİYE’DEKİ ‘C’ SEVGİSİYLE DÜNYADAKİ 6’NCI PAZAR OLDUK
Yeni Mercedes-Benz C Serisi hakkında da açıklamalarda bulunan Şükrü Bekdikhan, modelin 1993 yılından itibaren ‘C Serisi’ unvanıyla tam bir muvaffakiyet kıssası oluşturduğunu söylemiş oldu. Bekdikhan “2014 yılında yollara çıkan kuşağımız, 2.5 milyondan fazla satış muvaffakiyetini geride bıraktı. Sadece geçen sene satılan yedi Mercedes-Benz arabasından biri C-Serisi ailesinin bir üyesiyken, Türkiye’nin de bu oranda tesiri büyüktü. C-Serisi Türkiye’de en epey tercih edilen modelimiz olarak, bizi dünya sıralamasında da 6’ncı en büyük C-Serisi pazarı yapıyor” dedi.
MAKSAT PREMİUM PAZARDA LİDERLİK
C-Serisi ile Mercedes-Benz ortasındaki en popler modelin yeni bir muvaffakiyet devrine tanıklık etmeye başladığımızın altını çizen Şükrü Bekdikhan “Ayrıca C-Serisi, premium orta uzunluk sedan segmentinin en çok tercih edilen modellerinin başında geliyor. S-Serisi’ndeki bir epey özelliği taşımasıyla Yeni C-Serisi, bir kere daha premium D segmentinin eksiksiz, dilek edilen paketini; lüks, sportif, dijital ve natürel ki sürdürülebilir bir halde müşterilerimiz ile buluşturmamızı sağlıyor. Yeni C-Serisi ile Premium araba pazarında liderliği hedefliyoruz” sözlerini kullandı.
FİYATI 977 BİN LİRADAN BAŞLIYOR
Türkiye’de yılın birinci 10 ayında 13 bin 670 adetlik satışa ulaştığının bilgisini veren Şükrü Bekdikhan, bunun neredeyse 5 bin adedinin C Serisi olduğuna değindi. Yeni C-Serisi, lansmana özel Edition 1 AMG donanım paketiyle pazara adım attı. Model, Edition 1 AMG ismindeki birinci üretime özel paketinde kapsamlı bir donanım kombinasyonu sunuluyor. Azamî ayrıcalık ve konfor için tasarlanan Yeni C-Serisi Edition 1 AMG, ömrünüzü kolaylaştıracak özelliklerle donatıldı. Otomatik bagaj kapağı kapatma sistemi ve KEYLESS-GO, şoför ve yolcular için azamî konfor sunarken, 19 inç fazlaca kollu jantlar ve AMG tasarımı gövde rengi bagaj üstü spoyleri, sportif bileşenleri oluşturuyor. DIGITAL LIGHT ve Kör Nokta Yardımcısı ise yüksek güvenlik beklentilerini karşılıyor. Şoför kokpitini yüksek çözünürlüklü, 12.3 inçlik bir LCD ekran domine ediyor. Havada süzülüyor üzere duran ekran, kokpitin klasik yuvarlak göstergeli ekranlarından farklı görünmesini sağlıyor. Şimdilik tek donanımla satışa sunulana modelin başlangıç fiyatı ise 977 bin lira olarak belirlenmiş.
20 BEYGİRLİK GÜÇ ARTIŞI
Araçta kullanılan yeni kuşak 4 silindirli 1.5 litrelik akaryakıtlı motor birinci kere kullanıldı. bundan evvelki jenerasyona nazaran gücü 20 beygir artan yeni C 200 4 MATIC, 224 beygir gücünde. 300 NM torkla dikkat çeken ünitenin İzmir otobanında gerçekleştirdiğimiz test sürüşünde pek çevik olduğu görülüyor. Bilhassa yüksek evrelerde içerdeki hırıltı sportif bir sürüş için tahrik ediyor. Orta hızlanmaları da pek başarılı olan araç 0’dan 100 kilometre/s sürate 7.1 saniyede ulaşıyor. Açıkçası her beygiri sağ ayağınızın altında hissederken, tüketim konusunda da yeni C Serisi savını sürdürüyor. Saatte 241 kilometrelik azami süratiyle dikkat çeken araba 100 kilometrede ortalama 6.6 litrelik yakıt tüketimi gerçekleştiriyor.
Üretimde çip tesiri sürüyor
OSD bilgilerine bakılırsa, toplam otomotiv üretimi yılın birinci 10 ayında geçen seneye göre yüzde 3 artarak 1 milyon adedi aştı. Çip krizinin tesirleri sürmeye devam ederken, yalnızca araba üretimi tıpkı periyotta yüzde 5, Ekim 2021’de ise yüzde 32,6 geriledi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), Ocak-Ekim periyoduna ilişkin üretim ve ihracat adetleri ile pazar bilgilerini deklare etti. Buna nazaran, yılın birinci on ayında toplam otomotiv üretimi bundan evvelki yılın tıpkı periyoduna bakılırsa yüzde 3 artarak 1 milyon 29 bin 733 adet, araba üretimi yüzde 5 azalarak 635 bin 745 adet olarak gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 1 milyon 75 bin 553 oldu. bu vakitte, otomotiv endüstrisinin kapasite kullanım oranı yüzde 63 olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim periyodunda ticari araç üretimi bundan evvelki yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 18 artış gösterdi. bu vakitte, yavaşça ticari araç kümesinde üretim yüzde 17, kamyon üretimi yüzde 66 artarken, otobüs-midibüs üretimi yüzde 24 azaldı. Yılın birinci on ayında, toplam ticari araç üretimi 393 bin 988 adet olarak gerçekleşti. Ocak-Ekim periyodunda toplam otomotiv ihracatı geçtiğimiz yılın tıpkı devrine bakılırsa adet bazında yüzde 5 artarak 758 bin 702 adet olarak gerçekleşti. Araba ihracatı ise yüzde 5 oranında azalarak 455 bin 661 adet oldu. Ocak-Ekim devrinde bundan evvelki yılın birebir periyoduna bakılırsa toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 19, euro bazında ise yüzde 14 arttı.
Gözü yolda aklı yerde
Markaların birbirinden kuvvetli pick-up modelleri, arazi yetenekleriyle oldukları kadar düşük kullanım maliyetleriyle de tüketicinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu markalardan biri de Isuzu. D-Max modeliyle konuğumuz olan araç, pek kuvvetli bir donanım seçeneğiyle pazarda uzunluk gösteriyor. Aracın arazi kabiliyeti de pek yüksek. Tüm versiyonlarda sunulan 800 mm sudan geçiş yüksekliği ve 4X4 versiyonlara eklenen diferansiyel kilidi off-road severler için kıymetli bir gelişme. Adaptif sürat sabitleme, art radar, yağmur ve ışık sensörü, kör nokta algılama, stereo kamera ve birebir vakitte sunulan (ADAS) ileri sürüş dayanak sistemleri sürüş güvenliğini yeni bir düzeye taşıyor. 9 inç dokunmatik multimedya, kablosuz Apple Car Play ve Android Auto irtibatı, çift bölgeli dijital klima başka akla birinci gelenler. Tasarımı büsbütün yenilenerek daha hırçın ve çağdaş bir görünüme kavuşan D-Max’te; Bi-LED farlar, yeni tasarlanmış ön ızgara, çağdaş renk kombinasyonları, yan basamaklar, tavan rayları üzere ayrıntılarla hem spor tıpkı vakitte agresif bir görünüm hedeflendi. Isuzu, D-Max’te yeni kuşak 1.9 litrelik turbo beslemeli dizel motora bakılırsav veriyor. Sınıfının en küçük hacimli motoru olan 4 silindirli ünite, 164 beygir güç ve 360 NM tork üretiyor. 6 ileri tam otomatik şanzımanla kombine edilen motor, 2 bin 25 kilogramlık arabaya kâfi performansı sağlıyor. 4 tekerlekten çekiş ve otomatik şanzımana karşın fabrika bilgilerine göre aracın ortalama tüketim 7.5 litre. Bizim kullanmasımızda elde ettiğimiz 8.5 litrelik ortalama bile gereğince savlı bir sayı. Toprakta kendini meskeninde hisseden araba, başarılı çekiş özellikleri ve esnek yapısıyla keyifli bir sürüş sunuyor.
‘İleri araç teknolojileri bizi yüreklendiriyor’
Etraf dostu ulaşım tahlillerinin bir ortaya geleceği, 9-12 Aralık tarihleri içinde gerçekleştirilecek Türkiye’nin birinci Elektrikli ve Hibrit Araçlar Fuarı e-drive TURKEY’in Fuar Yöneticisi Burcu Uca, Paris İklim Anlaşması’nın yakın vakitte ülkemiz tarafınca da resmi olarak onaylamasının akabinde, global çapta karbon ayak izini azaltma maksadı doğrultusunda artık Türkiye’nin de değerli bir aktör haline geldiğini belirtti. Yeşil ve sürdürülebilir kalkınma planında elektromobilitenin büyük değer arz ettiğini tabir eden Uca “Ülkemizde elektrikli araçlar ve bu araçlar için gerekli olan ekipmanların tasarımı, ileri araç teknolojileri, şarj sistemleri konusunda biroldukça yerli teşebbüsün olması bizleri yüreklendiriyor” dedi.
Grandeur’a özel 35’inci yıl serisi
Hyundai Motor Company, efsanevi sedan modeli Grandeur’ün 35’inci yıl dönümünü kutlamak için özel bir konsept model hazırlayarak tüm dikkatleri üzerine çekti. Hyundai dizayncıları, bu yeni konsept modelde köşeli özgün dizayna sadık kalırken bununla birlikte gelecekteki teknolojiler ve fütüristik çizgiler için de kendilerini geliştirmeye devam etti. Geçtiğimiz aylarda markanın birinci seri üretim modeli Pony’yi bir daha canlandıran mühendisler, bu konseptte de elektrifikasyona ve gelişmiş aydınlatma teknolojilerine yer verdi. Model birinci kere 1986 yılında satışa sunuldu.
Giulia artık de ödül avcısı oldu
Alfa Romeo’nun sportif sedanı Giulia, “Sport Auto Ödülleri” müsabakasının üç kategorisinde birincilikle ödüllendirildi. Giulia Veloce, 280 HP 2.0 litrelik motoruyla “75 Bin Euro’nun altındaki seri üretim sedan/station wagon otomobiller” kategorisinde birinci seçildi. Giulia Quadrifoglio “100 Bin Euro’nun altındaki seri üretim sedan/station wagon otomobiller” kategorisinde en güzel ithal araba olarak üst üste beşinci defa birinci oldu. Alfa Romeo Giulia GTAm ise “100 Bin Euro’nun üstündeki seri üretim sedan/station wagon otomobiller” kategorisinde en güzel ithal araba seçildi.
Mokka-e’ye altın direksiyon
Opel, batarya elektrikli Mokka-e ile Alman Auto Bild mecmuasının her yıl düzenlediği “Altın Direksiyon Ödülleri” kapsamında 25 bin euro Altındaki En Düzgün Araba seçildi. Elektrikli ulaşımın öncü markalarından Opel, Corsa-e’nin akabinde Mokka-e ile de otomotiv sanayisinin en itibarlı ödüllerden biri olan “Altın Direksiyon Ödülü’ne” hak kazanarak bu alandaki muvaffakiyetini perçinliyor.